Examples of using "Costano" in a sentence and their turkish translations:
Onlar çok pahalıya mal oldu.
Bu bardaklar ne kadar tuttu.
Bu ayakkabıların kaça mal olduğunu biliyor musun?
Portakallar ne kadar?
Havucun fiyatı nedir?
Bu pantolon ne kadar?
Bu küpeler ne kadar?
Pantolonun fiyatı ne kadar?
Havuç üç dolar.
On kağıt tabağın maliyeti bir dolar eder.
Güneş gözlüğünün maliyeti yirmi pound.
Tom'un okul kitapları çok pahalı.
- Bu siyah pantolonlar ve bu kırmızı gömlekler ne kadar?
- Bu siyah pantolonların ve bu kırmızı gömleklerin fiyatı ne kadar?
Zambak ne kadar?
Mavi pantolonun, yeşilden daha fazla maliyeti var.
Armut ne kadar?
Yumurta ne kadar?
Britanya'da üniversite ücreti yıllık 9000 sterlin civarındadır.
Buradaki evler Kobe'dekilerin iki katı fiyatına.
Sosisli sandviçler üç dolardır.