Examples of using "Bicchieri" in a sentence and their turkish translations:
Bu bardağa dokunmayın.
O üç bardak su içti.
Bardaklara brandy doldurdu.
Masanın üstünde hiç bardak var mıydı?
Tom bardaklara kanyak döktü.
Bizim için bardak alacak mısın?
İki bardak portakal suyu, lütfen.
Partide iki bardak şarap içti.
Tom bardaklara şarap dökmeye başladı.
İki bardak elma suyu, lütfen.
Tom üç bardak şarap içti.
Bardaklar ve tabaklar kırıldı.
Her iki bardağı da şarapla doldurdum.
- Bardaklar nerede?
- Gözlük nerede?
Bu bardaklar ne kadar tuttu.
Tom'un zaten üç bardak şarabı vardı.
Ben buraya gelmeden önce kaç bardak şarap içtin?
Gözlük ne kadardı?
Gözlüğümü kırdım.
Bu gözlük benim değil.
- Aradığın gözlük bu mu?
- Bu aradığın gözlükler mi?
- Gözlükleri kırmamak için özen gösterin.
- Bardakları kırmamaya dikkat edin.
O kırmızı gözlük istiyor.
Tom her gün gözlüklerini temizler.