Translation of "Cellule" in Turkish

0.006 sec.

Examples of using "Cellule" in a sentence and their turkish translations:

Ha acqua nelle cellule,

Onda olan şey hücrelerin içindeki sudur

cellule cerebrali differenti codificavano parti diverse del labirinto.

farklı beyin hücreleri labirentin farklı kısımlarını kodlardı.

E può danneggiare quelle cellule chiave della nostra pelle

ve ciltte, hasar gördüğü zaman cilt kanseri gibi

La forma delle cellule cambia, e la foglia cade.

hücrelerin şeklini değiştirir ve yaprak düşer.

Che la vita si stabilisca a livello di semplici cellule.

yaşam basit hücrelerden öteye gidemiyor.

cellule fotosintetiche più piccole di quanto si pensasse fosse possibile.

Herkesin sandığından daha küçük fotosentetik hücreler.

Cellule oculari simili a specchi amplificano la poca luce presente.

Gözlerinde bulunan aynaya benzer hücreler var olan düşük ışığı kuvvetlendiriyor.

Di come le cellule cancerogene sono esposte nei nostri corpi.

vücudumuzda maruz kaldıkları koşulları çok temsil etmiyordu.

Il sistema immunitario crea un piccolo ambiente di cellule e proteine

bağışıklık sistemi hücre ve proteinlerden küçük bir çevre oluşturacak

Hanno una fascia orizzontale di cellule fotosensibili, con cui scrutano l'orizzonte.

Gözlerindeki, ışığa duyarlı hücrelerden oluşan yatay hatla ufku tararlar.

I cromosomi nelle nostre cellule contengono tutto il nostro materiale genetico.

Bizim hücrelerde kromozomlar genetik materyalimizin bütününü içerir.

I calamari lucciola creano la propria luce usando cellule speciali, dette fotofori.

Ateş böceği mürekkep balığı, fotofor adı verilen özel hücreleriyle kendi ışığını üretir.