Examples of using "Diverse" in a sentence and their turkish translations:
İşte burada çok çok farklı iki görüş var.
Farklı deneyimler farklı seçeneklere öncülük eder.
Farklı görüşlerimiz var.
Onların birkaç seçeneği var.
Onların farklı fikirleri vardı.
Bizim birkaç seçeneğimiz var.
Birkaç şeyin değişmesi gerekir.
O birkaç kez uyarıldı.
Onlar değişik ebatlarda üretilmektedir.
Birkaç saat çalıştı.
Hepimiz farklı şeyler istiyoruz.
O, birkaç saat boyunca çalıştı.
O bize birkaç soru sordu.
Tom'un sayısız kız arkadaşı vardı.
Onlar iki farklı şeydir.
Biz farklı şeyler denedik.
Ben birkaç dil okuyorum.
Tom birkaç fotoğraf çekti.
Fadıl birkaç kişiyi öldürdü.
Biz artık tamamen farklı insanlarız.
O birçok dil konuşuyor.
Farklı güçlerimiz var.
Onlar farklı sokakları izliyordu.
Biz farklıyız.
Onlar farklı.
Koşullar şimdi farklı.
Şimdi işler farklı.
Şimdi işler farklı mı?
Birkaç kişi tutuklandı.
O bana birkaç kez oldu.
İşler şimdi farklı olacak.
Her gün farklı saatler çalışırım.
Avrupa'yı birkaç kez ziyaret etti.
O, günde birkaç kez dua eder.
Telefon birçok kez çaldı.
Biz miller boyunca yürüdük.
Tom bize birkaç soru sordu.
Tom defalarca özür diledi.
Tom'la birkaç kez karşılaştım.
Grant Vicksburg'a birkaç kez saldırdı.
Zili birkaç kez çaldım.
Birkaç şişe şarap satın aldım.
Öğretmenine birkaç soru sordu.
Diğer bir deyişle, farklı şeyler görmedim,
Bu konuda farklı teoriler var,
Birkaç telefon görüşmesi yapmak istedim.
Birkaç gümüş param var.
Birkaç yol kapalıdır.
Tom birkaç dil konuşuyor.
O birkaç engelle karşı karşıya.
Birçok şey farklı olacak.
Onu birkaç kez yaptım.
Farklı şehirlerde yaşıyorlar.
İşler şimdi bütünüyle farklı.
Ben bunu daha önce birkaç kez yaptım.
Benim fikirlerim seninkinden farklı.
Bence farklı şeyler arıyoruz.
Keşke şeyler farklı olsa.
Tom birkaç kez intihar etmeye çalıştı.
Tom kütüphanede birkaç saat harcadı.
Bunu daha önce birkaç kez yaptım.
Tom Mary'ye birkaç soru sordu.
Bunu tamir etmek birkaç saatimi aldı.
Onu yeniden programlamak birkaç saatimi aldı.
Onu yıkamak birkaç saatimi aldı.
Onu çevirmek birkaç saatimi aldı.
Bunu deşifre etmek birkaç saatimi aldı.
Ben aynı hatayı birkaç kez yaptım.
Derste birkaç kez uyuyakaldım.
test etme üzerinde çalışıyoruz,
1400 insanla çalıştık.
Birkaç kişi zaten bekliyor.
Birkaç olası açıklama var.
O ikisi çok farklı şeyler.
O zaman işler farklıydı.
Kız kardeşler oldukça farklıdır.
Biz çok farklıyız.
Birkaç Kanadalı tanıyorum.
İki taraf birçok kez çatışmaya girdi.
Tom'u Boston'da defalarca ziyaret ettim.
uyku ve davranış biçimleri,
kadınların da olduğundan emin oldum.
ve başka bir temel üzerine yeniden inşa etmek zorundayız.
yaklaşık iki bin çeşit erik
- Depremi çok sayıda hafif şoklar izledi.
- Depremin ardından birkaç hafif şiddetli artçı oldu.
Birkaç kez Hawaii'ye gitti.
Çok sayıda yönetim biçimleri var.
Tom defalarca uyarıldı.
Tom'un öncelikleri farklı.
O, çeşitli vesilelerle uyarıldı.
Tom ve Mary farklı şeyler istiyorlar.
Birkaç kişi bu sorunu fark etti.
Onların hepsi farklı.
- Tom birkaç defa bıçaklandı.
- Tom birkaç yerinden bıçaklandı.
Onlar çok farklıydılar.
Tom'un binlerce kitabı var.
Biz neden farklıyız?
Tom farklı şeyler yapmak zorunda kaldı.