Examples of using "Andava" in a sentence and their turkish translations:
Neyin yanlış olduğunu sordum.
Hiçbir şey yanlış değildi.
Her şey yolundaydı.
Tom ağlayacakmış gibi hissetti.
Tom onun iyi olduğunu söyledi.
İlk başlarda her şey yolundaydı.
Araba ileri gidiyordu.
Tom partilere giderdi.
Acelem vardı.
Canım bir araba almak istemiyordu.
Tom'a neyin yanlış olduğunu sordum.
Tom her şeyin iyi olduğunu söyledi.
O haftada bir kez pazara gitti.
O zamanlar şirket çok iyi gidiyordu, ama temelde
O, nadiren oraya giderdi.
Ne yanlıştı?
Araba çok yavaş hareket etti.
Arabada bir sorun var mıydı?
Babam otobüsle işe giderdi.
Onun acelesi vardı.
John okula giderkenMary ile karşılaştı.
Tom'un neyi vardı?
O, neredeyse oraya hiç gitmedi.
Yemek ona yaramadı.
Onun canı yürüyüşe çıkmak istedi.
Tom'un canı öğle yemeği yemek istemiyordu.
Sami her gün camiye gidiyordu.
Tom haftada üç gün spor salonuna gitti.
Tom'a neyin yanlış olduğunu sordun mu?
Tom okula giderken bir kaza gördü.
Tom, Boston'a sık sık gitmediğini söyledi.
Dışarı her seferinde hafif makyaj
Makinenin niçin çalışmadığını anladım.
Tom babasıyla balığa çıkardı.
Yemek için tamam olmadığını söylemedim.
Başka kim seninle Boston'a gitti?
Ben tamam olduğunu söyledim.
O gençken her zaman nehirde balık tutmaya giderdi.
Tom diğer öğrencilerle iyi geçinmedi.
Tom bana bir şeyin yanlış olduğunu söyledi.
Bu, babamın eskiden gittiği okul.
O, çocukken nehirde yüzmeye giderdi.
Canım onları aramak istemedi.
Tony bazen ailesini ziyaret etti.
Canım yemek pişirmek istemedi.
ama bunda sorun yoktu çünkü bu alanda onlarca yıllık deneyimim vardı -
Tom okul yolunda Mary ile karşılaştı.
Tom içmeye başlayana kadar her şey iyiydi.
Canım onu aramak istemedi.
Canım onu aramak istemedi.
Tom bugün bir yere gitmeyeceğini söyledi.
Tom Avustralya'ya giderken üç gün için Boston'da mola verdi.
Neden İtalyanlar bu kadar inovasyon yapmalı, eğer yapmadan bu kadar iyiyseler?
Tom üniversiteye giderken amcasıyla birlikte Boston'da yaşadı.
Ama sonra aynı düğüne gidecek olan insanlarla karşılaşıp durdum.
Tamirci bile mikrodalgada neyin yanlış gittiğini çözemedi.
İşin buraya geleceğini bilseydim, izin vermezdim.
Tom'un canı yemek yemeği istemiyordu.
Tom'un canı beklemek istemiyordu.
Tom'un dışarı gidecek hali yoktu.
Tom'un canı konuşmak istemiyordu.
Tom bir şeylin yanlış olduğunu fark etti.
Tom yürüyüş yapıyor gibi hissetti.
Tom'un canı golf oynamak istemiyordu.
Tom canının gitmek istemediğini söyledi.
Tom canının Mary ile konuşmak istemediğini söyledi.
O kız hakkında yanlış bir şey olduğunu biliyordum.