Examples of using "Alcuna" in a sentence and their turkish translations:
Hızlı kararlar verme.
Fark etmeyecek.
Seçeneğimiz yok.
Bizim hiç garantimiz yok.
Mahremiyetim yok.
- Şarkılardan herhangi birini bilmiyordum.
- Şarkılardan hiçbirini bilmiyordum.
Bizim hiç endişemiz yok.
Benim herhangi bir itirazım yok.
Hiç kanıtım yok.
- Dinsizim.
- Benim hiçbir dinim yok.
Ben ona herhangi bir soru sormadım.
Tom'a hiç fikir verme.
Bana seçenek bırakmadın.
Biz herhangi bir kötü tanıtım istemiyoruz.
Ben herhangi bir sonuca ulaşmadım.
Gerçek bir seçeneğim yok.
Onlara bir şey söylemeyeceğim.
Burada herhangi bir bağlantı görmüyorum.
Tom kanunları çiğnemedi.
Tom herhangi bir açıklama sunmadı.
Biz herhangi bir soru sormadık.
Tom hiçbir yanıt almadı.
Tom hiç soru sormadı.
Benim bir etkim yok.
Hiçbir cevap yok.
Hiçbir aciliyet yok.
Tom'a hiçbir alternatif sunmadım.
Şikayetlerinin herhangi birini duymak istemiyorum.
Sana söylemek için herhangi bir neden görmedim.
Onun başarma şansı yok.
Giyecek bir şeyim yok.
Tom bana bir seçenek vermedi.
Bu gece hiç yıldız göremiyoruz.
Onların kızgın olmak için hiçbir gerekçeleri yoktur.
fakat kontrasepsiyon kullanmıyor.
kurtulma ümidi kalmayacaktı.
Tom'un herhangi bir mahremiyeti yoktu.
Tom'un hiçbir mirası yok.
Tom şiddet istemiyordu.
Ben hiç kaplan görmedim.
Benim hiç klasik müziğim yok.
Tom'un hiçbir seçeneği yok.
Çözüm olmadığına emin misin?
Başkalarının duygularına dikkat etmez.
Onu yapmana gerek olmadığını anlıyorum.
Onun çalışacak bir yeri yok.
Ne beklendiği hakkında hiçbir fikrim yok.
Farragut, New Orleans'ı savaş olmadan ele geçirdi.
Tom yasaları ihlal ettiğini düşünmüyordu.
Tom bir şey hatırlamayacak.
O bana hiç dikkat etmiyor.
Tom yasaları çiğnemedi.
Geçmiş deneyim gerekli değil.
- Bu gece bir karara varma.
- Bu gece bir karara varmayın.
- Bu gece bir karar verme.
- Bu gece bir karar vermeyin.
Açıklamam yok.
Böyle bir kargaşa için hiçbir neden yok.
Başka şansım olmayacak.
Şansımız yok.
Sorum için hiçbir yanıt yoktu.
Dikkatimizi dağıtacak hiçbir şey istemiyoruz.
Hiç seçeneğim yok.
Herhangi bir yanılsamam yok.
Benim hiçbir mazeretim yok.
Kural yok, ama bazı istisnalar var.
Gökyüzünde hiç yıldız göremedim.
Herhangi bir dekorasyon yapacak zamanım yoktu.
Artık bunu yapmak için hiçbir nedenim yok.
o taştan duvarlı hapislerde uyuyor.
Aptallığın tedavisi yoktur.
Planına itirazım yok.
Tom'un onu yaparken hiçbir sorunu yoktu.
Hiç sürpriz yoktu.
Tom herhangi bir zorluk olmadan işi bitirdi.
- Hiçbir seçenek görmüyorum.
- Hiçbir seçeneği anlamadım.
Tom'un kesinlikle kazanma şansı yok.
Hiç demiryolu yoktu.
Tom'un pazartesi günü hiç dersi yok.
Tom Mary'ye hiç dikkat etmiyor.
Tom'un hiç kredi kartı yok.
Kesinlikle sanatsal becerilerim yok.
Herhangi bir fark görmüyorum.
Herhangi bir önlem almadım.
Onun hiç kurşun kalemi yoktu.
Tom'a bir şey söylemek için sebep olmadığını anlıyorum.
Mahremiyetle alakalı en ufak bir beklenti yoktu.
Gerçeği söylemekten hiç çekinmeyin.
Onun tavsiyesi faydasız.
- Hiç umut yok.
- Ümit yok.
Gardiyan yok.
Tom'un öfkeli olmak için hiçbir nedeni yok.
Kara büyü diye bir şey yoktur.
- Hiç çözüm yok.
- Hiçbir çözüm yok.
Sonuçlar hiçbir şekilde tatmin edici değil.
Hiçbir kanıt yoktur.
Onun hiç yanıt almadığına inanıyorum.
Belirsizlik yok.