Examples of using "Abituata" in a sentence and their turkish translations:
O, seyahat etmeye alışkındır.
O, oturmaya alışkındır.
O, yemek pişirmeye alışkındır.
- Tek başına yaşıyordu.
- Yalnız yaşamaya alışkın.
- O yalnız yaşamaya alışkındır.
O istediğini almaya alışkındır.
O erken kalkmaya alışkındır.
O erken kalkmaya alışkındır.
O erken kalkmaya alışkındır.
Ben buna alışkınım.
Hatta, bu hisse o kadar çok alışmıştım ki,
Artık buna alışkınım.
Bütün gece yatmamaya alışkındır.
Karanlığa alışkınım.
Ben iklime alışığım.
Bu konuda konuşmaya alıştım.
Ben beklemeye alışkınım.
- Sıcağa alışkınım.
- Sıcağa alışığım.
Kız geç saatlere kadar yatmamaya alışkındı.
Bu tür yemeğe alışkın değilim.
Ben buna alıştım.
Ben şu ana kadar buna alıştım.
Ben zor işe alışkınım.
Artık ağrıya alışkınım.
Artık Tom'a alıştım.
Erken kalkmaya alışkınım.
Erken kalkmaya alışkınım.
Çok çalışmaya alışkınım.
- Ben göz ardı edilmeye alışkınım.
- İhmal edilmeye alışkınım.
Ben yorgun olmaya alışkınım.
Ben beklemeye alışkın değilim.
- Kaybetmeye alışkın değilim.
- Yenilgiye alışık değilim.
Onlara alıştım.
Ona alıştım.
Ona alıştım.
Ben kazanmaya alıştım.
- Ben buna alışığım.
- Bu alışık olduğum bir şeydir.
- Ben alışığım buna.
Ben zaten yaz sıcağına alışkınım.
Ben bir kamyon sürmeye alışkınım.
Ben erken kalkmaya alışkın değilim.
Yalnız yaşamaya alışkınım.
Bu soğuğa alışkın değilim.
Ben solda sürmeye alışkınım.
Ben zor kararlar vermeye alışkınım.
Yalnız yemeğe alışkınım.
Erken kalkmaya alışkın değilim.
Ben henüz buna alışmadım.
Böyle bir davranışa alışık değilim.
Erken kalkmaya alışkınım.
Çadırda yatmaya alışkınım.
Domuz gibi yemeye alışkındım.
Bu tür işe alışkınım.
Herkesin içinde konuşmaya alışkın değilim.
Ben bütün gece çalışmaya alışkınım.
Böyle tedaviye alışkın değilim.
Kız kardeşim yemek pişirmeye alışkın değildir.
Yapmaya alışkın olduğum şey bu.
Buna çabuk alıştım.
Herkesin önünde konuşma yapmaya alışkın değilim.
Yeni akıllı telefonuma hala alışık değilim!
Bu tür soğuğa alışkın değilim.
Erken yatmaya alıştım.
Sonunda kent yaşamına alıştım.
Ben zaten tatami üstünde oturmaya alışkınım.
Ben uzun mesafeler yürümeye alışkın değilim.
Gece geç saatlere kadar uyumamaya alışkınım.
Bu tür zor işe alışkın değilim.
Bir odada klima olmadan uyumaya alışkınım.
O ses, ilk başta beni rahatsız etti ama şimdi ona alıştım.
Kısa sürede herkesin içinde konuşmaya alıştım.
Anlamıyorum ve anlamamaya alışkın değilim. Lütfen onu bir kez daha açıkla.
- Ne zaman yatmaya alışkınsın?
- Saat kaçta yatmaya alışkınsın?