Examples of using "Udvariatlan" in a sentence and their turkish translations:
Ben kabaydım.
Tom kaba.
Tom kabaydı.
Ne kadar kabasın!
Söylediğin şey kabaydı.
Tom oldukça kaba, değil mi?
Bana karşı çok kabaydın.
Kaba olduğumu mu söylüyorsun?
- Bir konser sırasında konuşmak kabalıktır.
- Konser sırasında konuşmak kabalıktır.
- Bir konser sırasında konuşmak terbiyesizliktir.
Sana karşı çok kaba olduğum için üzgünüm.
Birilerine ne kadar para kazandığını sormak kabalıktır.
Sen kabaydın.
Tom kabaydı.
Bu çok nezaketsiz bir soru.