Translation of "Beszélgetni" in Turkish

0.004 sec.

Examples of using "Beszélgetni" in a sentence and their turkish translations:

Szeretek beszélgetni.

Konuşmayı severim.

Szeretünk beszélgetni.

Biz konuşmaktan hoşlanıyoruz.

Megálltam beszélgetni.

Konuşmak için durdum.

Megállt beszélgetni.

O konuşmak için durdu.

Megálltunk beszélgetni.

Konuşmak için durduk.

Beszélgetni akarunk.

Biz konuşmak istiyoruz.

Beszélgetni kezdtünk.

Konuşmaya başladık.

Szeretek veled beszélgetni.

Seninle konuşmak hoşuma gidiyor.

Megállt velük beszélgetni.

O onlarla konuşmak için durdu.

Nem akarok beszélgetni.

Konuşmak istemiyorum.

Tom elkezdett beszélgetni.

Tom konuşmaya başladı.

Szeretek Tommal beszélgetni.

Tom'la konuşmayı severim.

Tamás megállt beszélgetni.

Tom konuşmayı durdurdu.

Szerettem Tónival beszélgetni.

Tony ile konuşmak istiyorum.

Mindketten féltünk beszélgetni.

İkimiz de konuşmaya korkuyorduk.

Hasztalan beszélgetni velük.

Onlara konuşmak faydasız.

- Elhallgattak.
- Megálltak beszélgetni.

Konuşmak için durdular.

Hasztalan beszélgetni vele.

Ona konuşmak faydasız.

Imádok beszélgetni az emberekkel.

İnsanlarla iletişim kurmaktan zevk alıyorum.

Ebéd közben tudunk beszélgetni.

Öğle yemeğinde konuşabiliriz.

A buszon tudunk beszélgetni.

Otobüste konuşabiliriz.

Szerettem volna beszélgetni valakivel.

Canım biriyle konuşmak istedi.

Most nincs időm beszélgetni.

Şimdi konuşacak zamanım yok.

Jó volt beszélgetni Tomival.

Tom'la konuşmak güzeldi.

Menjünk valahova máshová beszélgetni.

Başka bir yere gidelim ve konuşalım.

Veled nehezen lehet beszélgetni.

Seninle konuşmak zor.

Tom nem szeret idegenekkel beszélgetni.

Tom yabancılarla konuşmayı sevmez.

Nem akarok az időjárásról beszélgetni.

Hava hakkında konuşmak istemiyorum.

Én valóban csak beszélgetni akarok.

Gerçekten sadece konuşmak istiyorum.

El tudunk valahová menni beszélgetni?

Biz bir yere gidip konuşabilir miyiz?

Miért akart velem Tom beszélgetni?

Tom neden benimle konuşmak istedi?

Udvariatlan dolog hangverseny közben beszélgetni.

- Bir konser sırasında konuşmak kabalıktır.
- Konser sırasında konuşmak kabalıktır.
- Bir konser sırasında konuşmak terbiyesizliktir.

Tom szeret beszélgetni a sportról.

- Tom spor hakkında konuşmayı seviyor.
- Tom spor hakkında konuşmaktan hoşlanır.

Tudnak és fognak is bárkivel beszélgetni,

herkesle konuşabilirler, konuşurlar da,

A legjobb barátommal bármiről tudok beszélgetni.

En iyi arkadaşımla herhangi bir şey hakkında konuşabilirim.

Később még bőven lesz időnk beszélgetni.

Daha sonra konuşmak için bol zamanımız olacak.

Vannak olyanok, akik nem szeretnek beszélgetni.

Konuşmayı sevmeyen insanlar var.

Tomi nem szeret a munkáról beszélgetni.

Tom iş hakkında konuşmayı sevmiyor.

Ha magányos vagy, gyere át nyugodtan beszélgetni.

Yalnız olduğun zaman gelmeye ve benimle konuşmaya çekinme.

Olyan zajos volt, hogy nem tudtunk beszélgetni.

O kadar çok gürültülüydü ki konuşamadık.

- Miért nem tudunk most beszélgetni?
- Miért nem beszélgethetünk most?

Neden şimdi konuşamayız?

- Majd később beszélek erről Tomival.
- Később el fogok erről beszélgetni Tomival.

Bu konuda Tom'la daha sonra konuşacağım.