Examples of using "Tudnék" in a sentence and their turkish translations:
Nasıl zayıflayabilirim?
Keşke yardım edebilsem.
Ben sadece nasıl Fransızca konuşacağımı bilmek istiyorum.
Keşke gitar çalabilsem.
Keşke Fransızca konuşabilsem.
Size nasıl yardım edebilirim?
Sensiz yaşayamadım.
- Keşke yardım edebilsem.
- Sadece yardım edebilmeyi diliyorum.
Keşke Fransızca konuşabilsem.
Keşke sana yardım edebilsem.
Keşke yardım etmek için daha fazlasını yapabilsem.
Buna alışabilirim.
Bir şey bilirsem sana söylerim.
Gidebilsem, giderim.
Keşke sana bir şey verebilsem.
Artık aynı fikirde değilim.
Bunu yapsaydım kendimi asla affetmezdim.
Ben gerçekten buna alışabilirim.
Keşke sihir kullanabilsem.
Keşke yüzebilsem.
Bu başa çıkamayacağım bir şey değil.
Buna alışabildiğimi düşünüyorum.
Keşke ben sizin kadar akıllı olsam.
Ben şimdi açım.
Bu baş edebileceğim bir şey değil.
- Keşke Fransızcayı biraz daha iyi konuşabilsem.
- Sadece Fransızcayı biraz daha iyi konuşabilmeyi istiyorum.
Fransızca konuşabildiğimi hiç iddia etmedim.
- Keşke Tom kadar iyi yazabilseydim.
- Keşke Tom kadar iyi yazabilsem.
çünkü yapabildiğim çok şey var.
Çince konuşabileceğim herhangi birini tanımıyorum.
1419 dolar ödemem istenmiş.
On dil konuşabilsem, çok güzel olur!
Keşke senin konuştuğunun yarısı kadar iyi Fransızca konuşabilsem.
Birkaç kuruş kaybetmeyi kafama takmazdım.
Tom hakkında sana sürpriz olacak şeyler söyleyebilirim.
Burada yaşamaya alışabildiğimi düşünüyorum.
Renk ile ilgili bahsedebileceğim birkaç şey var.
Tom, ödünç alabileceği bir kravatım olup olmadığını sordu.
Geçen gün âşık olabileceğimi düşündüğüm biriyle tanıştım.
Sana saatlerce arıcılıktan bahsedebilirim, ama seni sıkmak istemiyorum.
Dikkat edebilseydim, ilk edapta bu karmaşanın içinde olmazdım.
Ben masumu oynadım.
Ben ayın üzerindeyim.