Examples of using "Legalább" in a sentence and their turkish translations:
Onlar en azından beni dinledi.
En azından seni görebiliyorum.
- En azından oturabilir miyiz?
- Otursak bari?
- En azından duş almalıydın.
- Hiç olmazsa duş alabilirsin.
- Hiç değilse duş alabilirsin.
- En azından duş alabilirsin.
En azından sana sarılabilir miyim?
- En azından deneyebilirdin.
- En azından deneyebilirdiniz.
En azından onlar dürüst.
En azından bir şey yapmaya çalıştım.
En azından eğlendik.
En azından bir şey yaptım.
Hiç olmazsa uyudun.
En azından dene.
En azından dene.
Hiç olmazsa "teşekkür ederim" diyebilirsin.
Keşke Fransızca konuşabilsem.
O en az altmış görünüyor.
En azından mutlu öleceğim.
En azından ben hâlâ hayattayım.
Tom en az yetmiş kilo gelir.
O en az bin adet kitaba sahiptir.
En azından yalnız değildim.
- En azından öyle, sanırım.
- En azından öyle sanırım.
En azından bana bir şans ver.
- Nihayet, ilk bölümü bitirdik.
- En azından ilk bölümü bitirdik.
Günde en az yedi saat uyumak zorundayız.
Bunu haftada bir kez duyuyorum.
Hiç olmazsa yatacak bir yerim var.
Rebecca'nın hiç olmazsa iki kızı var.
En azından sarılarak veda edebilir miyiz?
Tom en azından özür dileyebilir.
O, en azından haftada bir kez anne ve babasına yazdı.
Hiç olmazsa teşekkür ederim diyebilirsin.
En az iki mil yürüyebilirim.
En az on Amerikalıyla arkadaş olduk.
En azından özür dilemelisin.
O, günde en az bir film izler.
En azından hiç kimse yaralanmadı.
Ben zaten en azından onun adını biliyorum.
En azından Tom şimdi huzur içinde.
- Tom en az 1 hafta boyunca uzaklarda olacak.
- Tom en az bir hafta olmayacak.
en az iki düzine insan göçmenlik gözaltısında öldü.
inanılmaz şekilde politik olarak avantajlı bir andayız.
tüm zamanların en düşük seviyesinde.
Hiç değilse evin yolunu bulabilecek.
En azından o konuda konuşalım.
Tom'un evi en az benimkinin iki katı kadar büyük.
CDC(Hastalık Kontrol ve Korunma Merkezleri) en az %60 alkol içeren el dezenfektanlarını tavsiye ediyor.
En azından sana bir içki ısmarlayayım.
Haftada en az üç blog girişi yazmaya çalışıyorum.
En azından denemeliyiz.
Kız kardeşiyle o gün en az yüz tane telefon görüşmesi yaptı.
Tom günde en az bir film izler.
Tom günde en az üç kere dişlerini fırçalar.
Konferans salonunda yaklaşık üç yüz kişi vardı.
Haftada en az bir kere alışverişe gidiyorum.
"Daha kötü olabilirdi. En azından beyazım."
Bu bakterilerden bazılarını tanıyor olmalısınız.
En azından haftada bir kez egzersiz yapmaya çalış.
O iş en az on gün sürecek.
Kazanamadım ama en azından bir teselli ödülü aldım.
Biz yılda en az bir kere oraya gitmeliyiz.
En azından kapıyı çalabilirdin!
En azından bir saate daha ihtiyacımız var.
Günde en az 8 saat uykuya ihtiyacımız var.
Tom en azından haftada bir kez çamaşırları yıkar.
Tom en az ayda bir kütüphaneye gider.
Tom günde en az üç litre su içer.
Tom her gün en az üç kase pirinç pilavı yer.
- Yarıçapı en az otuz metre olmalıdır.
- Onun yarıçapı en az otuz metre olmalıdır.
Bilim insanları aslında en az iki farklı açıklama öne sürdü.
En prestijli üniversitelerden mezun, en az 1.82 m. boyunda,
Çoğu Japon en az günde bir kez pirinç yer.
Araçlar arızalar için en az her üç ayda bir kontrol edilir.
Buraya geldiğimden beri beş pound kazandım.
Baba en az bir yumurta pişirebilmelidir!
O, her gece onu arar ve en az bir saat konuşur.
En az otuz öğrenci yoktu.
Harika değilse eğlence moduna geri dönerek
O, Los Angeles'ta iken, en az altı farklı işi vardı.
Kan bağışında bulunmak için en az on yedi yaşında olmalısın.
Doktorum bana haftada en az üç kere yüzmem gerektiğini söyledi.
Bu projeyi bitirmek en azından bir yıl sürer.
Bu yıl en az on Rus selfie çekerken öldü.
Tom ve Mary en az üç yatak odalı bir ev satın almak istiyor.
Yemek iyi değildi ama en azından ucuzdu.
En azından bir canın bu sayede kurtulduğunu gördüm.
En azından 100 kişi katıldı.
En az beş dolara mal olur.
En azından hastalığında sağ duyu gösterip içki içme bari.
"Zengin olmayabilirim, ama en azından bir kız arkadaşım var" dedi Tom.
En az üç seçeneğin var.
Napolyon sonunda ordunun geri kalanı kadar kötü durumda olmayan
Motorlu araç kullananlar, bisikletlileri geçerken en az bir metre emniyet mesafesi bırakmak zorundalar.
Ne kadar meşgul olursan ol, sanırım en azından bir gazete okumalısın.
Asansör hizmet dışı, bu yüzden merdivenle çıkmamız gerekecek. En azından sadece iki kat var!
Çeviri yapabilmek için anadil dışında en az bir dil daha bilmek gerekir.
Benimle çıkmak isteyeceğinizin pek olası olmadığını biliyorum fakat hâlâ en azından bir kez sormalıyım.
Eğer hayat gülünç ve saçma ise dert etmeyin çünkü bu en azından sıkıcı değil demektir.