Examples of using "Területen" in a sentence and their turkish translations:
Ben alandaydım.
Bunu her sektörde,
Bu alanda fotoğraf çekmek yasaktır.
çünkü bölgede afet ölçeğinde bir kuraklık var.
Bu alanda çok trafiğimiz var.
Su, bu alanda azdır.
Bu bölgede büyük depremler çok nadirdir.
Kış havası bu alanda son derece serttir.
kadınlar besinin yüzde 60 ile 80'ini üretiyor.
Hepimiz aptalız, sadece farklı konularda.
Tom 300 dönümlük bir Noel ağacı çiftliğinde çalışıyor.