Examples of using "Tárgyalni" in a sentence and their turkish translations:
Onlar müzakerede bulunacaklar.
Her şey tartışılabilir.
Yarın müzakere edecekler.
kendisi ben kürsüye çıkmadan önce
- Sorun, Tom'un görüşmeye tamamen gönülsüz olması.
- Problem, Tom'un müzakereye tamamen isteksiz olması.
Napolyon, Rus İmparatorun barış için masaya oturacağından emindi
Ama Alexander barış anlaşması yapmayı reddedince Fransız ordusu