Translation of "Kezdtem" in Turkish

0.011 sec.

Examples of using "Kezdtem" in a sentence and their turkish translations:

Beszélni kezdtem.

Ben konuşmaya başladım.

Kezdtem aggódni miattad.

Senin hakkında endişelenmeye başlıyordum.

Akkor kezdtem megérteni.

O zaman anlamaya başladım.

kezdtem jobban érezni magam.

gerçekten de daha iyi hissetmeye başladım.

2003-ban kezdtem praktizálni,

2003 yılında uygulamaya girmiştim

Még nem kezdtem el.

Henüz başlamadım.

Már kezdtem aggódni miattad.

Beni endişelendirmeye başlıyordun.

Béketárgyalásokba kezdtem tehát a felkelőkkel,

Ve böylece isyancılarla barış görüşmelerini başlattım.

Feltalálóként, vállalkozóként, társadalmi újítóként kezdtem,

Bir mucit, girişimci, sosyal yenilikçi olarak başladım.

Kezdtem kételkedni a kijelentése hitelességében.

Onun ifadesinin doğruluğundan şüphe etmeye başladım.

Egy patkány szagát kezdtem érezni.

Kuşkulanmaya başlıyorum.

Most kezdtem koreai nyelven tanulni.

Ben Korece çalışmaya yeni başladım.

Egy éve kezdtem el golfozni.

Yıllar önce golf oynamaya başladım.

Kezdtem azt hinni, hogy elfelejtetted.

Unutacağını düşünmeye başlamıştım.

és inkább kísérletezni kezdtem saját magamon.

ve kendi kendime bir deney yapmaya karar verdim.

Amikor a Hold eredetével kezdtem foglalkozni,

Ay'ın kökeni üzerinde çalışmaya başladığım zaman,

Az ételt fájdalmam tompítására kezdtem használni.

Acımı baskılaması için yiyeceklere başvurdum.

- Befejezted? - Ellenkezőleg: még el sem kezdtem.

"Bitirdin mi?" "Aksine. Başlamadım bile."

Dél-Louisianában kezdtem a houma indián törzzsel.

Güney Louisiana'da Birleşik Houma Halkı ile başladım.

Körülbelül egy évtizede kezdtem tanulmányozni a rezilienciakutatást

On yıl önce, Philadelphia'daki Pensilvanya Üniversitesinde

Aki – mielőtt az ügyét tárgyalni kezdtem volna –

kendisi ben kürsüye çıkmadan önce

- Készen vagy? - Ellenkezőleg, még el sem kezdtem.

"Hazır mısın?" "Tam tersine, ben henüz başlamadım bile."

Három éve kezdtem el kiépíteni ezt a hálózatot.

Bu ağı inşa etmeye üç yıl önce başladım.

Akkor kezdtem el dolgozni Dr. Danny Wirtz laboratóriumában

John Hopkins Üniversitesi'nde Dr Danny Wirtz'in laboratuvarında

A múlt évben kezdtem el dolgozni ennek a cégnek.

Geçen yıl bu şirket için çalışmaya başladım.

Amikor járni kezdtem Tomival, még nem tudtam, hogy híres.

Biz çıkmaya başladığımızda Tom'un ünlü olduğunu bilmiyordum.

Az alapelvek felé vezető úton ott fejezem be, ahol kezdtem,

Polis sorunundan daha büyük olan, ilkelerdeki izlenecek yol için

Nem szerettem ezt a játékot, míg el nem kezdtem nyerni.

Kazanmaya başlayıncaya kadar o oyunu sevmedim.

Hogy felnőtt lettem, úgy vettem észre, hogy kezdtem elfogadni a szüleim tanácsát.

Ben ailemin tavsiyesini önemsemeye başladığımda büyüdüğümü fark ettim.

- A múlt héten kezdtem kínaiul tanulni.
- Elkezdtem kínaiul tanulni a múlt héten.

Ben geçen hafta Çince öğrenmeye başladım.

Tizenkét éves koromban kezdtem el angolt tanulni. Akkor érdekeltek a nyelvek, de nem különösképpen. Most már beszélek angolul, franciául, spanyolul, ahogy portugálul is; és itt az ideje, hogy elkezdjem a latint.

On iki yaşında İngilizce öğrenmeye başladım. O zaman dil öğrenmeye ilgim vardı ama öyle aşırı değildi. Şimdi İngilizce,Fransızca İspanyolca ve Portekizce konuşabiliyorum ve şimdi Latince öğrenme zamanı.