Examples of using "Segítenie" in a sentence and their turkish translations:
Tom bize yardımcı olmak zorunda.
- Tom'un Mary'ye daha fazla yardım etmesi gerekirdi.
- Tom'un Mary'ye daha fazla yardımcı olması gerekirdi.
O yarın mutfakta annesine yardım etmek zorunda olacak.
Tom annesine yaptığından daha fazla yardım etmeli.
Tom'a daha yeni pazartesi günü bana yardım etmek zorunda olmadığını söyledim.
Tom'un ahırı boyamama yardım etmesi gerekiyordu ama gelmedi.
Kutu o kadar ağırdı ki Tom Mary'nin onu eve götürmesine yardım etmek zorunda kaldı.