Examples of using "Konyhában" in a sentence and their turkish translations:
Ben mutfaktayım.
Mutfağı temizleyin.
- O, mutfaktadır.
- O, mutfakta.
- Mutfakta.
Mutfakta olacağım.
Mutfaktayım.
Baba niçin mutfakta?
Onlar mutfaktalar.
Mutfakta anneme yardım ettim.
- Anne mutfakta yemek pişiriyor.
- Annem mutfakta yemek pişiriyor.
Şu anda mutfaktayım.
Mutfakta kimse yok.
Mutfakta hiç kahve var mı?
Tom mutfakta.
Mutfakta bir kedi var.
Babam mutfakta mı?
Mutfakta ne gördün?
Tom mutfakta.
Baba mutfakta mı?
Tom mutfakta mı?
Tom mutfakta, bulaşıkları yıkıyor.
Annem mutfakta.
- Mutfaktaki kim?
- Kim var mutfakta?
Tom mutfakta yalnız.
Babam neden mutfakta?
Mutfakta yiyecek hiçbir şey yok.
Pasta mutfakta.
Şimdi mutfakta kahve yapıyor.
"Sandviçim nerede?" "Mutfakta."
Tom hâlâ mutfakta bulaşıkları yıkıyor.
Tom'un mutfakta bulaşıkları yıkadığını duyabiliyorum.
Annem mutfakta hâlâ çalışıyor.
Babam neden mutfakta?
Gel, mutfaktaki meyveleri ye.
Tom bazen mutfakta annesine yardım eder.
Tom, Mary ve John mutfakta.
Başarılı bir şekilde mutfakta büyük bir sıçan yakaladı.
O, mutfakta birkaç yumurta kaynattı.
Mutfakta neredeyse hiç yemek yok.
O yarın mutfakta annesine yardım etmek zorunda olacak.
Yemek için mutfakta bir şey bulabileceğimizden eminim.
Tom Mary'nin mutfakta ne yaptığını merak etti.
Karım kasabada alışveriş yaparken ben mutfakta etrafı toparladım.
Onun onu aldığını söylemedim; Onu mutfakta gördüğümü söyledim.