Examples of using "Perccel" in a sentence and their turkish translations:
Kırk dakika önce sipariş verdik.
Saat onu dokuz geçiyor.
O, on dakika önce buraya geldi.
Bir dakika önce gitti.
On dakika önce birisi geldi.
Bir dakika ile treni kaçırdım.
Birkaç dakika önce Tom'u gördüm.
Herkes otuz dakika önce ayrıldı.
Saat onu yirmi geçiyor.
On dakika önce biri seni ziyaret etti.
Bir dakika önce cep telefonun çaldı.
Bir dakikayla uçağı kaçırdım.
Bir dakika ile treni kaçırdı.
Onu otuz dakika önce söyledin.
Tom birkaç dakika önce ayrıldı.
Tom birkaç dakika sonra ayrıldı.
Birkaç dakika önce ben size ne söyledim?
On sekiz dakika sonra, savaş sona erdi.
Otobüs beş dakika önce geçti.
Birkaç dakika önce onun hakkında sadece ben kendim duydum.
Onlar üç dakika sonra durdular.
Yaklaşık üç dakika önce sadece Tom'a bir içki verdim.
Beş dakikadan daha az önce seni Tom'la konuşurken gördüm.
Uçak on dakika önce kalktı.