Examples of using "Maradsz" in a sentence and their turkish translations:
Kalıyor musun, Tom?
Bizimle mi kalacaksın?
Ne kadar kalıyorsun?
Ne kadar kalıyor olacaksın?
Japonya'da ne kadar kalacaksın?
- Burada ne kadar kalacaksın?
- Burada ne kadar süre kalacaksın?
Akşam yemeği için kalmayacak mısın?
Ne kadar Avustralya’da kalacaksın?
Londra'da kaç gün kalacaksın?
Bu kalacağın anlamına mı geliyor?
Burada kalmıyorsun, değil mi?
Kalırsan beni rahatsız etmez.
Sen burada kal.
Asla uzun süre kalmıyorsun.
Kalırsan, kalırım.
Gitmekte ya da kalmakta özgürsün.
Geç saatlere kadar uyanık kalmasan iyi olur.
Kyoto'da ne kadar kalacaksın?
- Evde kalın.
- Evde kal.
Ölene kadar cezaevinde kalmanı umuyorum.
Dışarı çıkmak mı yoksa evde kalmak mı istiyorsun? Her ikisi de benim için uygun.
Etrafta dolaşsan iyi olur.
Sen benim hayatımın aşkısın ve ebediyen öyle kalacaksın.
Fare yarışı ile ilgili sorun kazansan bile, hâlâ bir faresin.
"Ben onu yemeyeceğim." "Bu senin sorunun. Aç kalacaksın."