Examples of using "Esett" in a sentence and their turkish translations:
Kar yağmıştı.
Yağmur yağdı.
Aralıksız yağmur yağdı.
Şiddetli yağmur yağdı.
Dün gece yağmur yağıyordu.
Günlerce yağmur yağdı.
Dün burada yağmur yağdı mı?
Öğleden sonra hep yağmur yağdı.
Yağmur beş gün sürdü.
O, nehre düştü.
Yağmur yağmasına rağmen, dışarı gittim.
Bütün öğleden sonra boyunca yağmur yağdı.
Tom paniklemiş.
Tom tuzağa düşmüş.
Herkes panikledi.
Üzerime ne düştü?
Bir hafta boyunca yağmur yağdı.
Ben vardığımda, yağmur yağıyordu.
Hamile değil.
O bir beyin ameliyatına maruz kaldı.
Tom dizlerinin üstüne düştü.
Kim düştü?
- Tom yüzüstü yere kapaklandı.
- Tom yüzünün üzerine düştü.
- Tom yüzüstü yere yapıştı.
- Tom yüzükoyun yere kapaklandı.
- Tom yeri öptü.
- Tom eline yüzüne bulaştırdı.
Geldiklerinde yağmur yağıyordu.
- Tüm gün yağmur yağdı.
- Bütün gün yağmur yağdı.
Gitmekte zorlandım.
Tom aşık oldu.
- Tom yüzünün üzerine düştü.
- Tom yüzüstü yere yapıştı.
- Tom yüzükoyun yere kapaklandı.
- Tom yeri öptü.
Peş peşe beş gün yağmur yağdı.
Bu bir kamyondan düştü.
Dün yağmur yağdı.
Tom ameliyat geçirdi
Dün bütün gün yağmur yağdı.
Projemiz başarısız oldu.
İki gün önce yağmur yağdı.
Yağmur yağıyordu.
Dün yağmur yağıyordu.
Yağmur yağdığı için bir taksi çevirdim.
Kimse paniğe kapılmadı.
Bu sabah otobüse bindiğimde yağmur yağıyordu.
O gün yağmur yağdı.
Tom düşmedi.
Beş gün art arda yağmur yağdı.
Kimse yaralanmadı.
Bugün henüz yağmur yağmadı.
Yağmur yağdığı için bir taksiye bindim.
Yağmur gece boyunca sürdü.
Ne yazık ki dün yağmur yağdı.
Tüm gün yağmur yağdı.
Yağmur yağdığı için gitmedim.
Gözlüğün yere düştü.
Konuşmak için bir şeyler bulmak bizim için hiç zor değildi.
Dün akşam yağmur yağdı.
Biz vardığımızda yağmur yağıyordu.
Tom tuzağa düşmüş görünüyor.
O masaj harikaydı.
Bu öğleden sonra yağmur yağdı.
Gece boyunca kar yağdı.
Geçen hafta yağmur yağdı.
Dün gece yağmur yağdı.
Tom tökezledi ve kapaklandı.
Dün öğleden sonra yağmur yağıyordu.
Yağmur dört gün sürdü.
Rahat bir nefes aldık.
Yaşlı adam yere düştü.
Tom hapları yutarken zorluk yaşadı.
Yağmur yağdığı için, gitmedim.
Geçen yıl çok kar vardı.
Üç gün boyunca yağmur yağdı.
Bütün geçen hafta yağmur yağdı.
Sabahleyin yoğun kar yağdı ve sonra eridi.
Yağmur yağdığı için evde kaldım.
Hiç olmadı.
- Kim panik yaptı?
- Panik yapan kimdi?
Vazo yere düştü ve parçalandı.
Yağmur yağdığı için Catherine içerde kaldı.
Çok yağmur yağdı ve dolayısıyla beyzbol maçı iptal edildi.
Noel o yıl cumartesiye rastladı.
Uzun süren bir kuraklıktan sonra dün yağmur yağdı.
Tabak kazara yere düştü.
Paraşütçü okyanusa düştü ve boğuldu.
Borsa düşüşleri beklediğimden daha büyük.
Lütfen yakalanan kuşların gitmesine izin ver.
13 Ekim'de ilk kar hafif yağdı.
Birkaç gün sonra ise sıcaklık sıfırın altındaydı.
Bizim dostluğumuz güçlü kaldı.
Yaklaşık bir haftadır yağmur yağmaktadır.
Bütün gün kar yağışı devam etti.
Gece boyunca kar yağdı.
Britanya kıyısında, boyu sadece dört santim olan bir teke kapana kısılmış.
- Burada bir sürü asker öldü.
- Bir sürü asker burada öldü.
O hep şikayetçi olduğu için işi yaparken zor bir zaman geçirdik.
Volkswagen hisseleri% 20'den daha fazla düştü.
O masaj güzeldi.
Dün sabah şiddetli yağmur yağdı.
Hakkında konuşulacak çok şey vardı.
Bu daha önce nasıl hiç olmamıştı?