Examples of using "Mondom" in a sentence and their turkish translations:
- Sadece diyorum!
- Ben sadece söylüyorum!
Dön dedim!
Ciddi oluyorum.
Ben doğru muyum?
Bunu sana bir arkadaş olarak söylüyorum.
Gerçeği söylüyorum.
Asla söylemeyeceğim.
Bunu tekrar söylemeyeceğim.
Asla söylemeyeceğim.
Söylemeyeceğim.
Kendime bunu söylüyorum.
sizlere niçin ve nasıl tarım endüstrisinde
Ya şöyle deseydim:
Zevkini kaçıracağım:
Milyonuncu kez üzgünüm.
Ben ciddiyim.
Tom'a söylemeyeceğim.
Bunu kendi deneyimimden söyleyebilirim
- Aynen dediğim gibi yap.
- Tam olarak söylediğim gibi yap.
Aynı şey olduklarını söylemiyorum,
Kimseye söylemeyeceğim.
Sana söylemediğim sürece hareket etme.
Bu denemeye değer diyorum.
Sadece bunun mümkün olduğunu söylüyorum.
Kimseye söylemeyeceğim.
Sana asla söylemeyeceğim.
Ben söyleyene kadar ateş etme.
- Kimseye senden bahsetmeyeceğim.
- Kimseye sizden bahsetmeyeceğim.
Genç militanlara hep şunu söylerim,
Endişe etme. Kimseye söylemeyeceğim.
Söylediğim gibi yapacaksın.
Değişiklik zamanı diyorum.
Ben Tom'dan daha iyi olduğumu söylemiyorum.
Sana yalnız git demiyorum.
Ciddiyim! Tamam, şaka yapıyorum.
Sana söylediğimi tam olarak yapman gerek.
ama eğer değişim yönünde motive etmek istiyorsak,
Söylediğim bu değil.
Ona kimseye söylemeyeceğime söz verdim.
Bütün bunları niye size anlatıyorum bilmiyorum.
O tamam deyinceye kadar gitmiyorsun.
Tom'a bakacağımı söyledim.
Birine söylemeyeceğime yemin ederim.
Kesinlikle sana söylediğim gibi yapacaksın.
- Yemek yapmasını öğrenirsen seninle evlenirim dediğimde ciddiyim.
- Yemek yapmayı öğrenirsen seninle evleneceğimi söylerken ciddiyim.
İnsanlara ne yiyeceğimi söylemem.
- Burada olduğunu kimseye söylemem.
- Burada olduğunu kimseye söylemeyeceğim.
Adınızı söylediğimde elinizi kaldırın.
Bunun yabancı olduğunu söylemiyorum. Ama bu yabancı.
Sana söylememeyi tercih ederim.
- Bizi hafife alma.
- Bizi cepte görme.
- Bizi çantada keklik görmeyin.
Deneyimlerim bana onun iyi bir fikir olmadığını söylüyor.
Ben son dakikada randevuyu iptal ettiğim için üzgünüm.
Gitmemiz gerektiğini hâlâ söylerim.
- Benim doğru konuşup konuşmadığımı anlamak için gözleri yüzümü aradı.
- Doğru söyleyip söylemediğimi anlamak için beni iyice süzdü.
Riskleri dile getirmememiz gerektiğini,
Bu sebeple, "asla, imkânsız" sözlerini ortadan kaldırmaya karar verdim.
Yemin ederim, bir uzaylı gördüm!
Sen söylememi istemedikçe kimseye söylemeyeceğim.
Bunu seni incitmek için söylemiyorum, ancak gerçek bu.
Bilmediğin bir şey biliyorum ve onu sana söylemeyeceğim.
Gerçekten başka bir şey konuşmuyorum.
Odana git ve ben söyleyinceye kadar çıkma!
Dolapta, vardır...Dolapta ne olduğunu söylemiyorum; o benim büyük sırrımdan arta kalandır.
Otur!