Examples of using "Gondolja" in a sentence and their turkish translations:
Herkes öyle düşünüyor.
Kim öyle düşünüyor?
Tom işi ciddiye alıyor.
Korkarım onu unuttuğumu düşünüyor.
Birkaç kişi öyle düşünüyor.
Öyle düşünüyor musun?
Tom öyle düşünmüyor.
Tom kadınları anladığını düşünüyor.
Bunun biraz paranoyak olduğunu düşünüyorsanız
müziğin gürültü olduğunu düşünmez.
Çoğu insan, öyle düşünüyor.
Tom'un kabul edeceğini umuyorum.
Eğer tercih ederseniz onunla gidebilirsiniz.
Durumun gelişebileceğini düşünüyor musun?
Tom fikrini çok değiştirir.
Tom Mary'nin kazanabileceğini düşünüyor.
O, işinin anlamsız olduğunu düşünüyor.
Tom bir şey bildiğini düşünüyor.
Tom haklı olduğuna inanıyor.
Lütfen onun üzerinde düşün.
Tom herhangi bir şeyin mümkün olduğunu düşünüyor.
Kendisinin bir kahraman olduğuna inanır.
Onun arkasından dedikodu yaptığımı düşünüyor.
O, yeşim taşının tıbbi özellikleri olduğuna inanmaktadır.
Tom hayatının sıkıcı olduğunu düşünüyor.
Tom Mary'nin gerçekten sıkışmış olduğunu düşünüyor.
Çünkü hepimiz ilk bakışta, pat diye her şeyi anladığımızı sanarız
O, başarısının şanstan dolayı olduğunu düşünüyor.
Tanıdığım herkes Tom'un kibirli olduğunu düşünüyor.
Tom Mary'nin evet diyeceğini düşünmüyor.
Tom evinin perili olduğunu düşünüyor.
Yalnız %40 kişi ise, sadece kişisel olarak bizleri etkileyeceğini düşünüyor.
Kimsenin deli olduğunu düşünmesini istemedim.
Tom hâlâ Mary'nin onu sevdiğini düşünüyor.
Tom'un beni korumak zorunda olduğunu düşünmesini istemiyorum.
Çoğu insan sigarayı bırakmanın yapılması zor bir şey olduğunu düşünür.
Sana onu Tom'un yaptığını düşündüren ne?
Thomas kendisini dünyanın merkezi zannediyor. O, çok ben merkezci.
Tom, Mary'nin kazanmayacağını düşündüğünü söylüyor.
Onu düşünen tek kişi ben miyim?
Tom diğerlerinin başarısız olduğu yerde başarılı olabileceğini düşünüyor.
Tom'un mutlu olmasını düşünüyor musun?
- Sence Tom beni affeder mi?
- Sence Tom beni affedecek mi?
Tom aptal olduğunu düşündüğünü söyledi.
- Benim şişman olduğumu düşünüyor musunuz?
- Sizce ben şişman mıyım?
Tom, herkesten daha iyi olduğunu düşünüyor.
Tom birçok insanın onun olduğunu düşündüğü kadar fakir değil.
Bunu düşünün.