Examples of using "Kínait" in a sentence and their turkish translations:
Çince anlıyor musun?
Çinceyi anlayabiliyorum ama onu konuşamıyorum.
Çin yemeği yiyor ve bu adaletsizlik hakkında konuşuyorduk,
O Çincede akıcıdır.
Yakın gelecekte Çince öğrenmek İngilizce öğrenmek kadar önemli olabilir.
Ben Çince'yi oldukça iyi okuyabilirim ama çok iyi yazamam.