Examples of using "Játszanak" in a sentence and their turkish translations:
Onlar bir oyun oynuyorlar.
Onlar birlikte çalıyorlar.
aklınızla sürekli oynuyorlar,
Okuldan sonra beyzbol oynayacaklar.
Çocuklar oyuncakları ile oynarlar.
Birkaç çocuk sahilde oynuyor.
Çocuklar bilye oynuyorlar.
Çocuklar bahçede oynuyor.
Çocuklar bloklarla oynarlar.
Diğerleri dışarıda oyun oynuyorlar.
ve çocuklar orada oynamak zorundaydı."
Bu hafta hangi filmler oynuyor?
ve yemek yarıklarından hamlelerini seslendiklerini anlattı --
Çocukları oynarken izlemekten zevk alırım.
Bingo oynamak nine işidir.
Tom ve Mary bir video oyunu oynuyor.
Onlar parkta oynuyor olabilirler.
Çocuklar dışarıda karda oynuyorlar.
- Bu oyun iki kişilik.
- Bu iki kişilik bir oyun.
Odaya girdiğimde radyoda çalan Mozart'ı duyabiliyordum.
Sınavlar eğitimde büyük rol oynar.