Examples of using "Kint" in a sentence and their turkish translations:
Dışarıda bekle.
Orada öleceksin.
Dışarıda birisi var.
Onlar dışarıda.
Dışarıda bekledik.
Ben dışardaydım.
Biz dışardaydık.
Dışarıda konuşabiliriz.
Dışarıda kar yağıyor.
Onlar dışarıdaydılar.
Dışarısı karanlık olmaya başlıyor.
Dışarıdaydın.
Dışarıda bekliyorum.
Dışarıda bekler misin?
Tom dışarıda duruyordu.
Dışarısı soğuk.
Dışarıda bir şey yapıyordum.
Herkes dışarıda.
Tom dışarda.
Beni dışarıda bekleyin.
Dışarısı zifiri karanlık.
Birisi dışarıda.
Tom dışarıda kaldı
Tom dışarıdaydı.
Tom dışarıdaydı.
Tom dışarıda mı?
Birlikte dışarıdaydık.
Dışarı soğuk mu?
Dışarısı sıcak mı?
Dışarıda arabanı görmedim.
Bugün dışarıda uyumalıyız.
Köpeği dışarda tutun.
Ben bütün gün dışardaydım.
Ben aradığımda o dışardaydı.
İnsanlar dışarıda kalıyor.
Burada dışarısı çok soğuk.
Dışarısı tamamen karanlık.
Bu gece dışarıda yemek istiyorum.
Dışarısı soğuk.
Burada dışarısı rüzgarlı.
Tom dışarıda Mary'yi bekledi.
Tom şimdi dışarda.
Diğerleri dışarıda oyun oynuyorlar.
Dışarıda çalışmayı sevmiyorum.
Dışarısı rüzgârlı.
Git dışarıda egzersiz yap.
Ne kadar zamandır hapishanenin dışındasın?
Çocuklar dışarıda oynamayı severler.
Dışarıda biraz konuşabilir miyiz?
Tom hâlâ dışarıda.
Dışarıda bir masaya oturabilir miyiz?
Tom dışarıda olabilir.
Tom hâlâ dışarıda, değil mi?
Bunu dışarıda konuşalım.
Tom dışarıda uyudu.
Onlar dışarıda bekliyor.
Tom Mary'nin dışarıda oynamasına izin vermedi.
Çocuklar dışarıda karda oynuyorlar.
Günü açık havada geçirdik.
Dışarıda ön tarafta park edilmiş bir BMW var.
Güneşin altında bırakılmış süt kabı gibi kokuyordu.
- Soğuk bir günde kimse dışarıda çalışmak istemez.
- Hiç kimse soğuk bir günde dışarıda çalışmak istemez.
- Bu konuşmaya dışarıda devam etmemiz gerektiğini düşünüyorum.
- Sanırım bu konuşmaya dışarıda devam etmeliyiz.
- Bence bu konuşmaya dışarıda devam etmeliyiz.
- Bana kalırsa bu konuşmaya dışarıda devam etmeliyiz.
- Tom orada.
- Tom orada dışarıda.
Dışarıda bekleyen o adam kimdi?
Dışarıda daha fazla zaman ve içeride daha az zaman harcamalısın.
Dışarısı ne kadar soğuk olursa olsun, sen benim yüreğimi isitiyorsun.
Bir anne, evinin avlusunda
Tom ve Mary sabah saat ikide dışarıda balkondaydı.
Tom bardaktan boşanırcasına yağan yağmurda bir saatten daha fazla bir süre dışarıda bekledi.
Soğuk havaya rağmen hala bahçede.
Dışarısı hâlâ karanlık.
Anne ve babanın dışarıda yemek yememiz için bize izin vermeleri iyiydi