Translation of "Idősek" in Turkish

0.008 sec.

Examples of using "Idősek" in a sentence and their turkish translations:

A szüleim idősek.

Annem ve babam yaşlı.

- Ők öregek.
- Ők idősek.

Onlar yaşlı.

Tamás idősek otthonában él.

Tom bir huzurevinde yaşıyor.

Az idősek korán kelnek fel.

Yaşlı insanlar çok erken kalkarlar.

Az idősek minden népességben veszélyben vannak,

Tüm popülasyonlardaki yaşlılar risk altındadır,

A falvakban magukra maradtak az idősek,

kırsal kesimlerde sadece kendilerini sefil yoksulluktan

Az idősek nem fizetnek a buszjegyért.

Yaşlı insanlar otobüs biletleri için para ödemezler.

- Ők egykorúak.
- Egyidősek.
- Ugyanolyan idősek.
- Ugyanannyi évesek.

Onlar aynı yaşta.

A fivérem és én ugyanannyi idősek vagyunk.

- Erkek kardeşim ve ben yaklaşık aynı yaştayız.
- Erkek kardeşim ve ben hemen hemen aynı yaştayız.
- Erkek kardeşim ve ben aşağı yukarı aynı yaştayız.

- Hány évesek a szüleid?
- Mennyi idősek a szüleid?

- Ebeveynlerin kaç yaşında?
- Annen baban kaç yaşında?

Az idősek nem mindig okosabbak, mint a fiatalok.

Yaşlılar her zaman gençlerden daha akıllı değildir.

Egyfelől a gyerekek és a tinik, másfelől az idősek,

çocuklar ve gençler, öte yanda yaşlıların uyarılardan en az ihtimalle

új segélyvonalat indítottam az idősek számára az Egyesült Királyságban

Yaşlılar için yeni milli yardım hattını İngiltere'de piyasaya sürdüm,

A történetek olyan idősek, mint a tündérmesék és mítoszok.

Kurgu peri masalları ve mitler kadar eski.

- Egyidősek vagyunk.
- Ugyanannyi évesek vagyunk.
- Ugyanolyan idősek vagyunk.
- Megegyezik a korunk.

Aynı yaştayız.