Examples of using "Hoz" in a sentence and their turkish translations:
mantıklı kararlar alıyor,
bizim fırsatımız
Gece herkes rahat bir nefes alıyor.
Siyah kediler kötü şanstır.
O Türkiye'den giysiler ithal etmektedir.
hepimiz çevremizdeki kültürün bir parçasıyız.
Yarının ne getireceğini bilmiyoruz.
...ama kararan hava yeni tehditler demek.
ekonomik, politik ve sosyal sistemleri desteklemek için bir araç.
Birçok dev çarpışmanın sinestiler oluşturduğunu keşfettik,
Güneşin batmasıyla yoğun sıcaktan bir nefes alıyorlar.
harika ya da korkunç bir biçimde çarpan bir yıldırımdır.
Noel Baba yaramaz çocuklara hediye getirmez.
Coşkun ötüşler pek etkili olmamış gibi.
Japonya Kaliforniya'dan portakal ithal eder.
Günün ne getirebileceği kesin değil.
bağışıklık sistemi hücre ve proteinlerden küçük bir çevre oluşturacak
Fakat yüksek gelgit, kıyıya daha büyük tehlikeler çekmiş durumda.
Maria sonuçları unutarak her zaman aceleci kararlar veriyor.
en büyük kabahat, Birleşik Devletler'de bankacılık sistemi kurup çalışmadan para kazanmak, öyle mi?
Metamfetaminin kilosu sokaklarda tahmini bir milyon dolardan gidebiliyor.