Examples of using "Valódi" in a sentence and their turkish translations:
Gerçek, değil mi?
Bu gerçek mi?
gerçek sorunlar,
gerçek sayılar,
gerçek sonuçlar.
Bu gerçek mi?
O gerçek bir uzman.
O gerçekti.
bunu sahiden yerine getirmeleri için gerçek bir etki, değişim
Gerçek olanı nerede?
Sefalet içinde yaşayanlar için.
Bu gerçek gümüş mü?
Gerçek bir taneye sahip misin?
Tom gerçek bir uzman.
Mary gerçek bir sarışın mı?
aslında gerçek bir beyin.
ya da geriye düşmemize sebep olacak gerçek tehditlerin olduğu anlardır.
bizim fırsatımız
Tam bir akşam yemeği yani.
Gerçek bir inek görmedim.
O gerçek bir güzellik.
Gerçekten seçenek yok.
Bu gerçek sebep.
Bu gerçek bir elmas değil.
Onların gerçekten yardıma ihtiyaçları var.
Tom'un gerçek adını biliyor musun?
Bu elmas gerçek mi?
Sen asla gerçek bir elmas görmedin.
Bizim ülkemizde gerçek bir ahlaki ses yok
gerçek, sistematik değişim zaman alıyor
Bu ciddi bir problemdi.
Bu zoraki görünebilir ama gerçek bir problemdir.
Gerçek mutluluğun sırrı bu.
Bu gerçek bir kelime değil.
- Onun gerçek adını kullanma.
- Onun gerçek adını kullanmayın.
Bu elmas gerçek değildir.
Benim gerçek babam değil.
Ciddi insanlar bu işi yaparlar,
ve de tembel hayvan hakkındaki gerçeklerle
Fakat o gerçek bir sorun değil.
Fakat gerçek uzmanlık bulguda bulunur.
Gerçek dayanıklıklık ve kendimizi geliştirmek için
Gerçek adımı bilmeni istemiyorum.
Bunun gerçek olduğuna inanamıyorum.
Gerçekte olduğumdan daha genç görünüyorum.
Zaman penceresinden dünyaya baktığımızda
temsil edilirken görme beklentilerimin, başka insanların da beklentileri
- Hakiki para değil.
- Bu gerçek para değil.
Bize gerçek adını söyle.
ve artan kardiyovasküler riskin asıl sebebi de bu.
kendi bütün ve gerçek kişiliğimle var olmaya hazırım.
Bunu yapmak istememenin gerçek nedeni nedir?
Fakat sömürgecilik öncesi Filipin kadınlarının asıl gücü,
Dünyanın gerçekten nasıl göründüğünü görmenin en iyi yolu bir uzaydan bakmaktır.
Bu dramada bir şey eksik.O gerçek derinliği olmayan basit ikaz edici bir masal.
Sadece birkaç haftalık bir bebek bu. Ağaçların arasından duyduğu sesler sonunda gözünde somutlaşıyor.
İnsanların bir şey yapmalarında genelde iki neden vardır: İyi bir neden ve asıl neden.
Sen lisanslı bir pilotsun, değil mi?