Examples of using "Helyre" in a sentence and their turkish translations:
Bunu tamir edelim.
Daha fazla yere ihtiyacım var.
Bu alana ihtiyacım var.
Hasarı onarmalıyız.
Şey... o şimdi daha iyi bir yere gitti.
Bisikletimi güvenli bir yere koydum.
Bu kadar tehlikeli bir yere gitmemeliydin.
Tabii bu durumu daha iyi hâle getirmiyor.
Gececi yaratıkların güvenli yuvalarına dönme vakti.
Gidecek yerlerim var.
Onun yere ihtiyacı vardı.
Sadece iyi olduğunu bildiğiniz yere gidin.
Bu staj için nitelikli değilim.
Atmosferi iyileştirip karbondioksit düzeylerini
Bunu yapabilmemin tek yolu, okyanusta olmaktı.
Konuşabilmemiz için özel bir yere gidelim.
Evlilik yıl dönümümüz için güzel bir yere gidelim.
sadece temeli doğru atmak hiç de küçük bir görev değildi
Bunu tümden çözmemiz gerekiyor, yalnızca en aşırı olanlarını değil.
Mahkeme, kişinin toplumla ilişkisini yenilemesine yarar.
Onu tamir etmeliyim.
Hava karardıktan sonra ancak en büyükler böyle açık bir alana gelmeye cüret eder.
Kendini bir şekilde en az tehlikeli olan yere almayı başarmış. Yani köpek balığının sırtına.
Ama siyah mürekkep beyninizin boşlukta yiyecek var sanmasını sağlıyor.