Examples of using "Elolvasni" in a sentence and their turkish translations:
Onun yazısını okumak imkansızdır.
- Bunu okuyamam.
- Bunu okuyamıyorum.
Bunu okumayı dene.
Yeni kitabını okumak istiyorum.
Kitabı okumak istemiyorum.
Bu okumaya değer bir hikayedir.
Onun yeni romanı okumaya değer.
Bu kitap okumaya değer.
- Bu kitabı okuyacak vaktim yok.
- Bu kitabı okumak için vaktim yok.
Ben Haruhi Suzumiya'nın melankoli'sini okumak istemiyorum.
O kadar kalın bir kitabı kim okuyacak?
Bu kitap bir kereden daha fazla okumaya değer.
Tom'un raporu okumak için zamanı yoktu.
Bu kitabı okumak gerçekten zamana değerdi.
Bu kitabı okuyacak zamanım yok.
Bu kitap okumaya değmez.
Tom kendi el yazısını okuyamadı.
Bugün o raporu okumak için vaktin var mı?
İngilizce yazıldığı için bu kitabı okumam kolay.
Kitap okumaya değer mi, yoksa vakit kaybı mı olur?
Bu kitap defalarca okumaya değer.
Kanji'nin okunması zordur.
- Bu kitabı okumanın ne kadar süreceğini düşünüyorsun?
- Bu kitabı okumanın ne kadar süreceğini düşünüyorsunuz?
Bir kitap okumak için oturdu.
Tom İngilizce yazılmamış hiçbir menüyü okuyamıyor.
Her kitap okumaya değmez.
- Okumak istediğim kitap budur.
- Bu benim okumak istediğim kitap.