Examples of using "Ellentétben" in a sentence and their turkish translations:
fizik kanunlarının aksine
düşünmeden hareket etmek yerine,
Onun aksine sen gayretlisin.
Beklenenin aksine, suçlamalar yapılmadı.
Öte yandan, karanlık ve büyüleyici bir tarafa sahip,
- Yaygın inanışın aksine Tom çok saf değildir.
- Yaygın görüşün aksine, Tom o kadar da saf değildir.
- Onun eylemleri sözlerine uymuyor.
- Onun yaptıklarıyla söyledikleri birbirini tutmuyor.
Senin aksine, ben herkesin önünde insanlarla alay etmem.