Examples of using "Adtam" in a sentence and their turkish translations:
Onu Tom'a verdim.
Ben söz verdim.
Kız kardeşime bir sözlük verdim.
- Onlara hiçbir şey vermedim.
- Onlara bir şey vermedim.
Ona güvendim.
Onlara aperitif aldım.
Su ekledim.
Tom'a bir şans daha verdim.
Erkek kardeşime bir sözlük verdim.
Sana bir kitap verdim.
Ona birkaç kitap verdim.
Onu 600 avroya sattım.
Ona bir kitap verdim.
Bu öğleden sonra kan bağışladım.
Ona biraz şekerleme verdim.
Tom'a bir elma verdim.
Az önce kan verdim.
Ona detaylı talimatlar verdim.
Tom'a ayrıntılı talimatlar verdim.
Onu sana vermedim.
Onlara hiçbir şey vermedim.
Onu bu öğleden sonra sattım.
Mary'ye bir kitap verdim.
Ben kediye süt verdim.
Ben asla vazgeçmezdim.
- Çok erken vazgeçmişim.
- Çok çabuk pes ettim.
Ben Tom'a iş verdim.
Sana söz verdim.
Eski ceketimi Tom'a verdim.
Tom'a sahte bir adres verdim.
Her çocuğa üç adet şeker verdim.
Köpeğe yemek vermedim.
Ben sadece ona bir tane verdim.
Onlara biraz yiyecek verdim.
ben de bu yüzden azmettim.
Ben köpeklere biraz su verdim.
Oyumu aldın.
Az önce arabamı Tom'a sattım.
Ben resmi 20.000 yen'e sattım.
Resmi 20,000 yene sattım.
Onlara giyecek ve biraz yiyecek verdim.
Tom'a büromun anahtarını verdim.
Ben sahip olduğum bütün parayı Tom'a verdim.
Anneler Günü'nde anneme 19 çiçek verdim.
Sanırım çok fazla şeker kattım.
O, ona verdiğim tüm parayı harcadı.
Bugün gelmiş olsaydın sana bin frank verecektim.
Ne zaman sana ödünç verdiğim parayı geri ödeyeceksin?
Sana verdiğim bütün parayı nasıl harcadın?
Yaklaşık üç dakika önce sadece Tom'a bir içki verdim.
- Bir kuruş harcamadım.
- Tek kuruş harcamadım.
Yapman gereken tek şey sormaktı ve istediğin kadar çok parayı sana ödünç verirdim.
Ben masumu oynadım.