Examples of using "ügyről" in a sentence and their turkish translations:
Ayrıca büyük bir aciliyet var.
Onun konuyla ilgili hiçbir şey bilmemesi garip.
- Konu hakkında hiçbir şey bilmiyor gibi.
- Konu hakkında bir şey bilmiyor gibi görünüyor.
Şahsi bir şey hakkında seninle konuşmam gerekiyor.
Sürpriz olmadığı üzere, konu hakkında söyleyecek çok şeyi vardı.
Tom bu mesele hakkında bir şey bilmiyor gibi görünüyor.
Bu konuyla ilgili alabildiğin tüm bilgiyi bana getir.