Examples of using "Személyes" in a sentence and their turkish translations:
Bu kişisel.
ve bazıları da bir hayli özeldi.
Burada da kişisel deneyimlerime dayanarak konuşabilirim.
Bu kişisel bir iyilik değil, değil mi?
Size kişisel bir soru sorabilir miyim?
Bu kişisel bir mesele.
O çok kişisel.
Arabana kaç kişi sığabilir?
kişisel bilgilerimizi daha fazla paylaşma heveslisi olabiliyoruz.
Benim kişisel bakış açıma göre onun fikri doğrudur.
Bu otobüs elli kişilik.
Bu benim kendi kişisel fikrim.
Tom bir özel arkadaş.
Bu biraz kişisel.
Şahsi bir şey hakkında seninle konuşmam gerekiyor.
Aslında biraz kişisel bir konu.
Ben de Afrika'daki cadı suçlamalarını ve zulmü sona erdirmeyi
Ben kişisel sorunların hakkında duymak istemiyorum.
İlgilenecek kişisel bir meselem var.
Herkesin kişisel özgürlük hakkı vardır.
gerçeği tartışmak kişisel bir saldırıdır.
Onun şikayeti var.
Bunun kişisel olduğuna eminim.
Öyle ki bu adeta kişisel ve profesyonel kimliğim hâline geldi,
Özel sorunları tartışmakla siyasi meseleleri tartışmak aynı şey değil.
İşini kişisel işlerin ile karıştırmaman gerekir.
Bu çatallanmanın şahsi ve politik, uzun bir hikâyesi var.
Kişisel bilgiyi vermemek bizim prensibimizdir.
Fazla kişisel olduğu için kimse bunu paylaşmaz dediler.
Tiyatronun dizaynı, seyircilerin oyuncularla daha yakınlaşıp, özel bir bağ kurmalarını mümkün kıldı.