Examples of using "Szükséges" in a sentence and their turkish translations:
Bu gerekli.
Sanırım o gerekli.
Gerekli değil.
Bir parola gereklidir.
Rezervasyon gereklidir.
Bu gerekli.
Bir arka plan kontrolü gereklidir.
Gerekliydi.
Gerekli değişiklikler yapıyor.
Bu gerekli değil.
Beni etkilemene gerek yok!
Onu paket etmene gerek yok.
Ne gerekli değil?
Ne kadar depolama alanı gerekli?
bazen ihtiyaç duydukları sağlık ürünlerini bulamazlar.
Daha fazla tartışma gereksiz.
Bu artık gerekli değil.
Bu neden gerekli olmalı?
Sen gerekli yeteneklere sahipsin.
Onları ikna etmeme gerek yok.
Fedakarlık bazen gereklidir.
Oraya derhal gitmene gerek yok.
Benim yeni bir bisiklete ihtiyacım var.
Yarın burada olmam gerekiyor mu?
bisiklet sürmek için gereken motor becerisidir.
hayatlarımızda fark yaratacak güce sahip olduğumuzu vurgular.
Faaliyet göstermek için genel bir kabul gerekiyor.
Burada kalmana gerek yok.
Gerekirse, yarın dokuzda gelirim.
Ne gerekiyorsa yap.
Artık onu yapmak gerekli olmayacak.
Bütün bu gerçekten gerekli mi?
Bu nedenle, maliyetin düşürülmesi gereklidir.
Buradaki kaplanlara dikkat etmeli miyiz?
Hâlâ bunu yapmamız gerekiyor mu?
Ancak bu esneklik ve merak gerektirir.
Bu amaç önemli, gerekli ve iddialı.
Yabancı dil öğrenmek sabır gerektirir.
Gerekenden daha fazla para var.
- Tekerleği yeniden icat etmene gerek yok.
- Amerika'yı yeniden keşfetmene gerek yok.
Onu görmemize gerek yok.
Bana kimin söylediğini bilmene gerek yok.
400 kelimeden daha fazla yazmanıza gerek yok.
Bir paralı yoldan gitmemize gerek var mı? Acelemiz yok.
Tom'un şimdi buna karar vermesi gerekmiyor.
Yeterli su hayat için gerekli koşuldur.
Saçını her gün yıkamana gerek yok.
Gerekirse gelirim.
Bu konferansa katılmamıza gerek yok.
Bu nedenle, biraz daha zaman alıyor.
Fakat bunun için gereken iğne yoktu.
sensörleri derin okyanusa göndermek için gerekli olan enerji.
Bugünkü toplantıya katılmana gerek yok.
Gerçekten onun gerekli olacağını düşünmüyorum.
Tom'un yapması gereken şeylerin bir listesi var.
Tom'un bugün bize yardım etmesine gerek yok.
Gezi için bir rehber bulmak gerekliydi.
Gerekli param olduğunda Paris'e gideceğim.
Uygun duruş iyi sağlığı korumak için gereklidir.
Daha fazla yapmam gerekiyor.
Tom'un buna yapmaya alışması gerekecek.
Öngörülemeyen, beklenmeyen ve bilinmeyen için,
İletişim kurmak için yerli bir konuşmacı gibi konuşmanız gerekmez.
Tom'un bu soruları cevaplamasına gerek yoktu.
Yapmam gereken şeyin o olduğundan emin değilim.
Ne gerekiyorsa yapın.
Doktoru çağırmaya gerek yoktu.
modern bir toplumun gelişmesi için gerekli olan
İhtiyaç duydukları eğitimi alamayacaklarından korkuyorlar.
ihtiyaç duydukları becerileri edinemediklerini söylüyorlar.
- Ayakkabılarını çıkarmana gerek yok.
- Ayakkabılarınızı çıkarmanız gerekmiyor.
Senin gelmene gerek yok.
Böyle yüksek sesle konuşmaya gerek yok.
İhtiyaç duyulan şey daha fazla zaman.
Tom'a bir şey söylemem gerekiyor.
Sivrisinekler insanoğlunu tehlikeli fakat gerekli bir beslenme kaynağı olarak görüyorlar.
Bazen anlaşmak için aynı dili konuşmak gerekmez.
Yeni bir motor becerisini öğrenmenin
Çaba sarf etmeden hiçbir şey elde edemezsiniz.
Buna ihtiyaç var mı bilmiyorum.
Şahsi bir şey hakkında seninle konuşmam gerekiyor.
- Onu yapmana gerek yok.
- Onu yapman gereksiz.
Çok gerekli olmadıkça taksileri kullanmam.
Eğer istemiyorsa Tom'un gelmesine gerek yok.
Hayatımı stressiz ve endişesiz yaşamak istiyorum. Zengin ya da ünlü olmam gerekmiyor, sadece mutlu olmak istiyorum.