Examples of using "órám" in a sentence and their turkish translations:
Saatim bozuldu.
Benim saatim durdu.
Kol saatim kayboldu.
Saatim kırıldı.
Saatim nerede?
Bu saat benim.
Saatim kırılmış görünüyor.
Saatim on dakika ileridir.
- Kol saatimin tamir edilmesi gerekiyor.
- Kol saatimin onarılması gerekiyor.
Saatim iyi çalışmıyor.
Saatim beş dakika ileri.
Saatim nerede?
Saatim bir günde beş dakika geri kalır.
Saatim bir ayda otuz saniye ileri gider.
Saatimin nerede olduğunu biliyor musun?
Saatim bir günde iki dakika geri kalır.
Saatim sizinkinden daha az pahalı.
Benim saatime göre 10:00.
Saatimin nerede olduğunu bilmiyorum.
Saatim sizinkinden daha doğru.
Benim saatime göre tam dokuz.
Ne kadar daha fazla saat çalışırsam, saatlik ücretim o kadar azalıyor.
Benim saatim seninki kadar çok paraya mal olmadı.
İşe geri dönmeden önce öğle yemeği yemek, tuvalete gitmek ve dinlenmek için sadece yarım saatim var.