Translation of "Eltört" in Turkish

0.005 sec.

Examples of using "Eltört" in a sentence and their turkish translations:

A kilincs eltört.

Kapı kolu kırık.

Eltört a virágcserép.

Çiçek saksısı kırık.

A csésze eltört.

Fincan kırıldı.

Eltört a lábam.

Kırık bir bacağım var.

- Azt hiszem, eltört a karom.
- Azt hiszem, eltört a kezem.

Sanırım kolumu kırdım.

A csésze füle eltört.

Fincanın sapı kırık.

Tomnak minden csontja eltört.

Tom vücudundaki her kemiği kırdı.

Már megint eltört valamit Tomi.

Tom yine bir şey kırdı.

Tom már megint eltört valamit.

- Tom yine bir şeyleri kırmış.
- Tom yine bir şeyleri bozmuş.

Úgy érzem, eltört egy bordám.

Sanırım kırık bir kaburgam var.

- Eltört az órám.
- Megsérült az órám.

Saatim bozuldu.

Tom elesett, amikor a létra eltört.

Merdiven kırıldığında Tom düştü.

A váza a padlóra esett és eltört.

Vazo yere düştü ve parçalandı.

A csésze eltört, amikor leesett az asztalról.

Fincan masadan düştüğünde kırıldı.

Jack elrejtette az eltört tányért, de a kishúga beárulta.

Jack kırdığı tabağı sakladı fakat küçük kız kardeşi onu gammazladı.

Tom nem volt képes kosarazni a múlt szezonban, mert eltört a lába.

Tom kırık bir bacağından dolayı geçen sezon basketbol oynayamadı.

- A váza, amit összetört, a nagynéném tulajdona.
- A váza, amelyet eltört, a nagynénémé.

Onun kırdığı vazo halamındı.