Examples of using "Percet" in a sentence and their turkish translations:
- Bir dakika...
- Bir dakika bekle.
Bana bir dakika ver.
- Lütfen beş dakika bekle.
- Lütfen beş dakika bekleyin.
- Lütfen beş dakika bekleyiniz.
Sizinle bir dakika konuşabilir miyim?
Bir dakika bekle, lütfen.
Ona biraz zaman ver.
On dakika bekledim.
Seninle bir saniye konuşabilir miyim?
On dakika bekledim.
Bana iki dakika ver.
Bir an bekle.
Bana birkaç dakika ver.
O on dakika bekledi.
Bir dakika bekler misin?
Bana bir dakika verir misin?
On dakika daha uyumak için bana izin ver.
- Lütfen beş dakika bekle.
- Lütfen beş dakika bekleyin.
Sadece bir süre bekleyin.
Beş dakika daha bekleyeceğim.
- Lütfen bir dakika bekle.
- Lütfen bir dakika bekleyin.
- Lütfen bir dakika bekleyiniz.
Sadece bir dakika bekle.
Sadece bana bir dakika ver.
Bize üç dakika verin.
Bize bir dakika verebilir misin?
Seninle kısa bir süre konuşabilir miyim?
Biraz bekler misin?
Tom'a bir dakika ver.
Bir dakika için onun hakkında düşünelim.
Saatiniz on dakika geri.
Tren otuz dakika geç kaldı.
Saatim on dakika ileridir.
- Lütfen yarım saat bekle.
- Lütfen otuz dakika bekleyin.
Sadece bize bir dakika ver.
Bana bir dakika daha ver.
Bize yalnızca birkaç dakika verin.
Lütfen sadece bize birkaç dakika verin.
Saatim beş dakika ileri.
- Siz çocuklarla bir dakika konuşabilir miyim?
- Arkadaşlar, sizinle bir dakikalığına konuşabilir miyim ?
O otuz dakika sürdü.
On dakika daha uyuyayım.
Trenimiz otuz dakika geç kaldı.
Bu konu üzerinde 90 dakika harcamıştık
Bana birkaç dakika daha verebilir misin?
Saatim bir günde beş dakika geri kalır.
Sana sadece on dakika verebilirim.
Tom ile birkaç dakika yalnız geçirmek istiyorum.
Tren bugün 10 dakika geç kaldı.
Bir dakika düşün.
Saatim bir günde iki dakika geri kalır.
Tom'la yalnız başıma birkaç saniye geçirmek istiyorum.
Sadece birkaç dakikaya daha ihtiyacımız var.
Ona bir dakika ver.
- Birkaç dakika bekler misiniz?
- Birkaç dakika beklemenizin bir sakıncası var mı?
Bu saat günde üç dakika geri kalır.
Bir dakika bekle. Sanırım onlarla gitmen gerekir.
Sana bu problemi çözmen için beş dakika veriyorum.
- Problemi çözmek on dakikasını aldı.
- Problemi çözmesi on dakika sürdü.
Bu konuda düşünmek için bana bir dakika ver.
Bana değerli zamanınızdan birkaç dakika ayırabilir misiniz?
Kötü hava nedeniyle uçak 10 dakika gecikti.
Tom ve ben birkaç dakika Mary ile yalnız konuşmak istiyoruz.
Yoğun kar yüzünden, Pekin uçağı 20 dakika geç geldi.
Tom otuz dakika bekledi.
- Biraz bekleyiniz ve hattan ayrılmayınız, lütfen.
- Bir dakika lütfen. Telefonu kapatma.
Kedi, fare deliğinin önünde on dakikayı aşkın bekledi.
Siz ikiniz bize bir dakika verebilir misiniz, lütfen?
Lütfen otuz dakika bekle.