Examples of using "óráig" in a sentence and their turkish translations:
Saat altıya kadar bekle.
10:00'a kadar onu bekledim.
Saat altıya kadar orada kalacağım.
Bobby 07:00 kadar TV izleyebilir.
Parti üç saat devam etti.
Altıya kadar bekleyin.
Otobüsle oraya gitmek iki saat sürer.
Bizim on ikiden bire kadar öğle yemeği için bir saatlik bir molamız var.
Sınav iki buçuk saat sürdü.
Saat altıya kadar orada kalacağım.
İstasyona yürüyerek gitmek bir saat sürer.
Sadece bir saat sürdü.
Ona bir saat daha ver.
Okula yürüyerek gitmek yarım saatimizi alıyor.
O beni yarım saat bekletti.
İşçinin öğle on ikide gelmesi bekleniyordu fakat birkaç saattir bir trafik sıkışıklığında sıkıştı.
O orada kısa bir süre kaldı.
Onu yazmak birkaç saatimi aldı.