Examples of using "Widerstand" in a sentence and their turkish translations:
Karşı koymanın faydası yok.
Karşı koyma!
- O karşı koymadı.
- O direnmedi.
- O karşı koymadı.
- O direnmedi.
Tom karşı koymadı.
Güçlü direnme bekliyoruz.
ve sizin direnciniz yüksekse
yarasaların da direnci yüksek
Bazıları yaralandı, sonra iyileşti.
Ambargoya muhalefet büyüyordu.
Tom Mary'yi öpme dürtüsüne direndi.
hücrelere göre direnç konusu farklılık gösteriyor
fark ettiniz mi direnci yüksekti hani
Çikolata söz konusu olduğunda direnç faydasızdır.
Bazıları için terörist olanlar diğerleri için karşı koymadır.
İngilizcenin işgal edilişine dayanmalıyız.
bulunmasını ve Napolyon imparatorluğu çökmeye başladığında bile sonuna kadar direniş göstermesini sağladı.
Direnmek zordur.
şiddetli çatışmalara girdiler … ta ki sonunda, Prusya direnişi kırılıncaya kadar.
Amerika'daki raporlarda, Irak ordusu tarafından yapılan gerilla direnişi terörizm olarak adlandırılır.
hücrede karşılaştığı direnç ise şu an ekranda gördüğünüz şekilde