Examples of using "Westen" in a sentence and their turkish translations:
Peki batı ne tarafta?
Peki batı ne tarafta?
Tom batıya gitti.
Batıya gidiyoruz.
- Batı Cephesinde yeni bir şey yok.
- Batı Cephesi'nde yeni bir şey yok.
Onlar batıya yöneldiler.
güneşi batıda görmemiz değilde
Rüzgar batıdan esiyor.
Güneş batıdan batar.
Müttefik kuvvetleri batıdan saldırıyorlardı.
Yani batının şu tarafta, kanyon yarığının arkasında
güneş batıdan doğmuş
Kule batıya doğru hafifçe eğildi.
Güneş her zaman batıdan batar.
Batı'da 20. yüzyıl kadar geç bir zamanda gerçekleştiriliyordu.
Demek batının bu tarafta, kayalıklara doğru olduğunu düşünüyorsunuz?
Uzun bir deve kervanı Batıya doğru gidiyordu.
Enkazı bulabilmek için batıya gitmemiz gerekiyor.
güneşin batıdan doğması acaba
Burada bizim batı yönünde ilerlememizde yavaşlama oldu
von Hindenburg ve Ludendorff, emri al batıda.
Batı, Ruanda'daki seçimleri şüpheyle izliyor.
Midwest'teki küçük bir kasabadan geliyorum.
Aşağı doğru uçarken batıda sıradağlar gördüm.
Güneş doğudan doğar ve batıdan batar.
Birçok adam altın aramak üzere batıya gitti.
biz hep batıdan doğacak düşüncesiyle
acaba gerçekten batıdan mı doğacak deyip
Birçok insan altın aramak için Batı'ya gitti.
şimdi Anadolu levhası batıya doğru yılda 2,5 cm ilerliyor
burdan çıkmış efendim sürekli batıya gitmiş dönmüş gelmiş
Güneş batıdan doğsa fikrimi değiştirmezdim.
İstasyon otelin batısına doğru.
Güneş batıdan doğsa bile fikrimi değiştirmem.
Yalnızca altı kilometre batıda ama bu bizim için kolay olmayacak.
Ama burada kuzeyi, güneyi, doğuyu ve batıyı belirlemek zor.
Berlin duvarı Doğudaki Almanların Batıya kaçmasını engellemek için inşa edilmiştir.
Dünya batı'dan doğuya doğru dönüyor.
Erich Maria Remarque tarafından yazılan "Batı Cephesinde Yeni Bir Şey Yok" romanı elliden fazla dile tercüme edilmiştir.
Ama bunun sizi yıldırmasın. Vahşi doğa şaşırtıcıdır. Artık hangi yönün batı olduğunu biliyoruz,
Bir örnekle durumu inceleyelim şimdi biz şuan batı yönüne doğru 60 km hızla ilerliyoruz.
Ev gibi yer yoktur.