Examples of using "Wegwerfen" in a sentence and their turkish translations:
bir kenara atardı
Tom bir şey atmak istemedi.
Onu atmak istediğinden emin misin?
Onu atmak istemiyorum.
- Bunu benim için fırlatabilirmisin?
- Bunu benim için atabilir misin?
Bütün bu kitapları atmalı mıyım?
Bu yumurta kabuklarını nereye atarım?
O resmi atmalıydın.
Eşyalarımın çoğunu atmak zorunda kaldım.
Yani bütün bu kitapları atmam mı gerekiyor?
Belki de bütün bu fotoğraflar çöpe atılmalıydı.
Karım bu eski şapkayı atmamı söyledi.
Onu ona vermektense atmayı tercih ederim.
Bu dergiyi atma.
Tom, eski ekmek kızartma makinesini atmayı planlıyor.
Belki de, bütün bu kitapları çöpe atsam, küçük burnunu öpsem ve tüm endişelerimi ve zorluklarımı unutsam daha iyi olurdu.