Examples of using "Weder" in a sentence and their turkish translations:
Ne sigara ne de içki içerim.
İkisinin arası.
O ne burada ne de orada.
Ne İngilizce ne de Fransızca konuşabilir.
O ne ayakkabı ne de çorap giydi.
Ben bunu ne onaylayabilirim ne de inkar edebilirim.
ve evsiz ve gelirsiz kaldı.
O, ne iyi ne de kötüdür.
Tom ne Fransızca ne de İspanyolca konuşabilir.
O ne okumayı ne de yazmayı biliyor.
Tanrı ve Buda yoktur.
O, yazamıyor ve okuyamıyor.
Ne yazdın ne de telefon ettin.
Tom ne zengin ne de ünlü.
Ne Atinalı ne de bir Yunanım.
- Tom okuma yazma bilmez.
- Tom okuyamaz ya da yazamaz.
Liisa'nın ne yapacağına dair bir ipucu yoktu.
Ne Fransızca ne de Almanca konuşabilirim.
Okumayı veya yazmayı bilmiyor.
O ne Fransızca ne de Almanca bilir.
Ne Mary ne de John yüzebilir.
Ne et ne de balık istiyorum.
O yararsız.
Tom ne Fransızca ne de İngilizce konuşabilir?
O ne Almanca nede Fransızca biliyor.
Ne Tom ne de Mary İspanyolca konuşur.
Ne Tom ne de Mary Fransızca konuşabilir.
O ne İngilizce ne de Fransızca konuşur.
Kokarcalar ne köpeklerden ne de insanlardan korkarlar.
Ne o ne de ben İspanyolca konuşurum.
Ne cumartesi ne de pazar günü çalışıyorum.
Ne başı belli ne kıçı.
Ne yazdı ne de telefon etti.
Annem ve babam yok.
O, ne zengin ne de ünlüdür.
Tom hem Mary'yi hem de John'u sevmiyordu.
Tom ne Tanrıdan ne de şeytandan korkar.
Ne yazabiliyorum nede okuyabiliyorum.
Tom ne birayı ne de şarabı seviyor.
Ne Tom ne de Mary burada.
Ne Tom ne de Mary cezalandırıldı.
Ne Fransızca ne de İngilizce konuşabilirim.
Ne et ne de balık istiyorum.
Ne Tom ne de Mary mağazaya gider.
O onun ne adresini ne de telefon numarasını biliyordu.
fakat yarasalar ne kötüdür ne de kötülüktür
ne karanlıkta yat ne de kara düş gör
Portakalın tatlı ya da ekşi tadı yoktu.
Onun için ne zamanım nede param var.
Hayır, vejeteryanlar tavuk ya da balık yemez.
Ne seni ne de Mary'yi affetmedim.
Ne bir şey duydum ne de gördüm.
Babam ne içki içer ne de sigara içer.
Sonuç ne iyi ne kötü.
Ne ödünç alan, ne de ödünç veren ol.
Ne olasılık ne de özgür irade var.
Tom bir avukat ya da bir doktor olmak istemedi.
Bunu ne onaylayabilirim nede inkar edebilirim.
O senin ya da benim arkadaşım değil.
Tom Mary'yi ya da başka birini karşılamadı.
Bir gardırobumuz yok ve bir kitap rafımız da yok.
Ne Tom'da ne de Mary'nin koyu renk saçları var.
Tom söylentileri ne doğruladı ne de yalanladı.
Yuvarlak da değil düz de değil eliptik demiş
Ne İsa'yı nede o dönemi çokda fazla yansıtmamakta
Ancak ne Berthier ne de sistemi mükemmeldi:
Cadde, insan ve trafikten yoksundu.
Zaman ya da paraya sahip değilim.
Tom yeniden ayaklarının üzerinde duracak.
Bu zamanı ya da yeri değil.
O raporu ne onaylabilirim ne de reddedebilirim.
Söylentileri ne kabul edebilirim ne de reddedebilirim.
Ne ben yaşlıyım ne de sen.
Tom'un bir kedi ya da bir köpeği yok.
Tom'un bir kredi kartı veya bir banka hesabı yok.
Rekabet aslında ne iyi ne de kötü.
Onu veya başka birini incitmek istemiyorum.
Ne Tom ne de Mary, Avustralya'da doğmadılar.
Tom'un okuyamadığı ya da yazamadığı doğru mu?
Pastaların ikisini de beğenmedim.
Alain, evliliğinden mutlu değil ya da memnun.
Kabinin su ya da elektriği yoktu.
Onun caddesinde çiçek ya da ağaç yoktu.
- 18 yaşın altındaki kişilere alkollü içki ve sigara satışı yapmıyoruz.
- 18 yaşından küçüklere alkollü içki ve sigara satışı yapmıyoruz.
O ne evde ne de okulda.