Translation of "Wale" in Turkish

0.003 sec.

Examples of using "Wale" in a sentence and their turkish translations:

Wale sind Säugetiere.

Balinalar memelilerdir.

Wale schießen an Land

balinalar karaya vuruyor

Wale haben keine Kiemen.

Balinaların solungaçları yoktur.

- Man glaubte, Wale seien Fische.
- Man glaubte, dass Wale Fische wären.

Balinaların balık olduğuna inanılıyordu.

- Viele glauben, Wale wären Fische.
- Viele Leute glauben, dass Wale Fische wären.

Birçok kişi balinaların balık olduğunu düşünüyor.

- Wale haben eine ähnliche Gestalt wie Fische.
- Wale ähneln der Gestalt nach Fischen.

Balinalar şekil olarak balıklara benzerler.

Wale sind keine Fische, sondern Säuger.

Balinalar balık değildir. Onlar memelilerdir.

Wale sind genauso Säugetiere wie Pferde.

Bir balina bir attan daha az bir memeli değildir.

Delfine und Wale sind keine Fische.

Yunuslar ve balinalar balık değildir.

Wale ernähren sich von kleinen Fischen.

Balinalar küçük balıklar ile beslenirler.

Wale sind keine Fische, sondern Säugetiere.

Balina balık değil memelidir.

Wale sind riesige Säugetiere, die im Meer leben.

Balinalar okyanusta yaşayan büyük memelilerdir.

Wale ernähren sich von Plankton und kleinen Fischen.

Balinalar plankton ve küçük balıklarla beslenirler.

Wenn man Wale nicht schützt, werden sie aussterben.

Balinalar korunmadıkça onların soyu tükenecek.

Wale sind die größten Tiere auf der Erde.

Balina dünyadaki en büyük hayvandır.

Wale können für eine lange Zeit untergetaucht bleiben.

Balinalar uzun süre su altında kalabilir.

Man glaubt, dass Wale ihre eigene Sprache haben.

Balinaların kendilerine ait bir dile sahip olduklarına inanılmaktadır.

Fische und sogar Wale und Robben ernähren sich vom Krill.

Balıklar ve hatta balinalar ve foklar krille beslenirler.

- Sie gingen Wale beobachten.
- Sie fuhren zur Wahlbeobachtung.
- Sie sind auf Wahlsafari.

Balinaları izlemeye gittiler.

- Ich weiß, dass es sehr unwahrscheinlich ist, dass wir heute Wale zu sehen kriegen.
- Ich weiß, dass es sehr unwahrscheinlich ist, heute Wale zu Gesicht zu bekommen.

Bugün balina görmemizin pek olası olmayacağını biliyorum.

Ein sehr großer Teil des Grundes, warum viele Wale das Land getroffen haben

bir çok balinanın karaya vurmasının sebebinin çok büyük bir oranı bu yüzden

Die japanische Fischereiflotte fängt jährlich mehr als 1000 Wale unter dem Vorwand wissenschaftlicher Forschung.

Japon balıkçılık filosu bilimsel araştırma bahanesiyle yılda 1000'den fazla balina yakalar.

- Wale sind die größten Tiere auf der Erde.
- Der Wal ist das größte Tier auf der Erde.

Balina dünyadaki en büyük hayvandır.