Examples of using "Schießen" in a sentence and their turkish translations:
ateş etmesi
birliklerin önünde
Ateş etmeyin!
Ateş ediyoruz.
Ateş etmeyin.
Lütfen ateş etmeyin.
Ateş edeceğim.
Ateş edeceğiz.
Tom ateş edecek.
balinalar karaya vuruyor
Vurmak istemiyorum.
Nasıl ateş edeceğimi öğrenmek zorundayım.
Onlar bize ateş ediyorlar.
Ateşle karşılık ver.
Onlar iyi ata binebiliyor ve iyi ateş edebiliyorlardı.
Tom'un telefonu fotoğraf çekebilir.
Tom polis arabasına ateş etmeye başladı.
Seni tekrar vurmak zorunda bırakma beni.
Istakozların bir anda resiften fırladığını görüyorsunuz.
- Tom'u arkasından vuramazsın.
- Tom'u sırtından vuramazsın.
Adam aniden silahını ateşlemeye başladı.
Onlar ateş etmeye başladı.
Tom bir fotoğraf çekmek için cep telefonunu çıkarıverdi.
Asker silahsız bir düşmana ateş etmeyi reddetti.
Onun fotoğraf çekmesine izin verme.
Eski karımı hâlâ özlüyorum ama benim amacım iyileşmek.
Her zaman atış yaparım, hedefi ıskalarım.
Ben silahla ateş edemem. Parmaklarım kırık.
Bekle, ateş etme!
Tom bize bu müzede fotoğraf çekmek için izin verilmediğini söyledi.
Asker, tüfeğiyle düşmana ateş açmayı reddetti.
Sana ateş etmeyi öğretebilirim.
Onu terk etmelisin.
"Askerler, ateş emri verdiğimde yüreğime ateş" dedi.
Asla bir sineği öldürmek için bir top kullanma.