Translation of "Vorgestern" in Turkish

0.005 sec.

Examples of using "Vorgestern" in a sentence and their turkish translations:

- Tom hatte vorgestern Geburtstag.
- Toms Geburtstag war vorgestern.

Tom'un doğum günü önceki gündü.

Sie sind vorgestern abgereist.

Önceki gün orayı terk ettiler.

Ich habe vorgestern gekündigt.

Önceki gün işimi bıraktım.

Tom war vorgestern angeln.

Tom evvelsi gün balığa gitti.

Bist du vorgestern gekommen?

Önceki gün geldin mi?

Ich ging vorgestern dorthin.

Önceki gün oraya gittim.

- Ich bin vorgestern in Narita angekommen.
- Ich kam vorgestern in Narita an.

Önceki gün Narita'ya vardım.

- Ich habe deinen Brief vorgestern bekommen.
- Ich habe vorgestern deinen Brief bekommen.

Önceki gün mektubunu aldım.

- Wir kamen vorgestern in Boston an.
- Wir sind vorgestern in Boston angekommen.

Evvelsi gün Boston'a vardık.

Der Unfall ist vorgestern passiert.

Kaza, önceki gün oldu.

Vorgestern hat der Wind geblasen.

Evvelsi gün rüzgar esiyordu.

Ich habe ihn vorgestern getroffen.

Onunla evvelsi gün karşılaştım.

Wir kamen vorgestern in Osaka an.

Evvelsi gün biz Osaka'ya vardık.

„Wann bist du denn wiedergekommen?“ – „Vorgestern.“

"Ne zaman döndün?" "Ben önceki gün geri döndüm."

Er ist vorgestern nach Amerika gefahren.

Önceki gün Amerika'ya hareket etti.

Er ist vorgestern nach London abgereist.

Önceki gün Londra'ya hareket etti.

Sie ist vorgestern nach Amerika gefahren.

- Evvelki gün Amerika'ya yola çıktı.
- Önceki gün Amerika'ya hareket etti.

Meine Freunde haben mich vorgestern besucht.

Önceki gün arkadaşlarım beni görmeye geldi.

Tom hat seit vorgestern nicht mehr geschlafen.

Tom önceki günden beri hiç uyumadı.

Ich habe dich vorgestern in dem Stripclub gesehen.

Önceki gün seni striptiz kulübünde gördüm.

Tom fragte mich: „Hat Elke vorgestern Maria gesehen?“

Tom bana "Alice önceki gün Mary'yi gördü mü?" diye sordu.

Sein jüngerer Bruder hat sich vorgestern nach Schanghai begeben.

Küçük erkek kardeşi önceki gün Şanghay'a gitti.

Vorgestern habe ich meine Arbeit an den Nagel gehängt.

Önceki gün işimi bıraktım.

Vorgestern sandte ich Tom einen Netzbrief, doch bislang ist noch keine Antwort eingetroffen.

Önceki gün Tom'a bir e-posta gönderdim ama henüz ondan herhangi bir cevap almadım.

Ich weiß nicht, wann Tom angerufen hat, aber es war entweder gestern oder vorgestern.

Tom'un ne zaman aradığını bilmiyorum ama ya dündü ya da önceki gündü.