Examples of using "Vorbereiten" in a sentence and their turkish translations:
Onun için kahvaltı pişirmeliyim.
Hazırlanmak için zamana ihtiyacım var.
Derse hazırlanmalıydın.
Pekâlâ, hazırlanalım. Kask takıp başlayalım.
İngilizce sınavına hazırlanmak zorundayım.
Sınava hazırlanmalıyım.
Test için hazırlanmak zorundayım.
Gelecek için hazırlanmalısın.
En kötüsü için hazır olmalıyız.
zamanda yolculuk ile ilgili bir video hazırlayacağım sizlere
Tom'u haber için hazırlasan iyi olur.
Hiçbir şey olmak üzere olan bir şey için Tom'u hazırlamış olamaz.
Yabancı ülkedeki bir geziye nasıl hazırlanmalıyım?
çünkü dönüşü olmayan yolculuğa hazırlanmak gerekiyor.
Her kişi için farklı bir yemek yapmak zorunda değilsin.
Bankalar önümüzdeki durgunluk için nasıl hazırlanabilirler?
O iki saat içinde dönecek. Bu arada akşam yemeği hazırlayalım.
Gelecek için hazırlanmalısın.
Keşke hazırlanmak için daha fazla zamanım olsa.