Examples of using "Verstärken" in a sentence and their turkish translations:
Şarkıcılar seslerini yükseltmek için mikrofon kullanırlar.
Çevreciler geride kalan vahşi gergedanları kurtarmak için daha çok çalışıyor.
Gözlerinde bulunan aynaya benzer hücreler var olan düşük ışığı kuvvetlendiriyor.