Examples of using "Verschaffen" in a sentence and their turkish translations:
Bu ilaç sana biraz rahatlık verecek.
Bu bize biraz zaman kazandırmalı.
Bu bize biraz zaman kazandırabilir.
Bu minik erkeğin etkili bir ses bulması lazım.
Spiker kendini duyuramadı.
- Sınıftaki gürültüden sesimi duyuramadım.
- Gürültülü sınıfta sesimi duyuramadım.
O para kazanmak için her şeyi yapacak.