Examples of using "Erleichterung" in a sentence and their turkish translations:
Bu bir rahatlama.
Dünya varmış!
...aslında bir şekilde rahatladım.
Annesi rahat bir nefes aldı.
Bu ilaç sana biraz rahatlık verecek.
Bu ilaç kas ağrısını rahatlatmaya yardım eder.
Tom rahat bir nefes verdi.
Bir hafta sonra büyük bir rahatlama yaşadım.
O, rahat bir nefes verdi.
Rahatladım, o, eve sağ salim geldi.
fakat kabartma olanına ilk defa rastlıyoruz
Çünkü her gün gidip onu takip etmeye çalışmanın yoruculuğu,
Bu rahatlama duygusunu biliyorum diye hayrete düşüyorum.
Annesine kavuşmanın verdiği rahatlama... ...ve çok ihtiyaç duyduğu sütü.