Examples of using "Verraten" in a sentence and their turkish translations:
- Bize ihanet ettin.
- Sen bize ihanet ettin.
Onlar sana ihanet ettiler.
Hiç kimse sana burada ihanet etmeyecek.
Sonunu söyledin.
Sen bana ihanet ettin. Neden?
Bana ihanet ettin.
Beni ne ele verdi?
O, bizi sattı.
O bana hıyanet etti.
Tom bizi sattı.
Tom bana ihanet etti.
Bize ihanet ettin.
Bize kim ihanet etti.
Onlar Tom'a ihanet etti.
Sana ihanet ettim.
O bu sırrı açık etmek istiyor.
Sana ihanet etmedim.
Ben sana asla ihanet etmedim.
Asla söylemeyeceğim.
Bana ihanet etmemelisiniz.
Bana nasıl olduğunu söyleyebilir misin?
O bana ihbar etmekle tehdit etti.
Fasulyeleri dökmeyin.
Tom ülkesine ihanet etti.
Bana Tom'un nerede olduğunu söyleyebilir misin?
Bana onların kim olduğunu söyleyebilir misin?
O, sana ihanet etti.
Tom bana Mary'nin sırrını söyledi.
Tom bana bir sır söyledi.
- Sana bir sır verebilir miyim?
- Sana bir sır söyleyebilir miyim?
Sana bir sır söyleyeceğim.
Tom kendini hem ihanete uğramış ve hem de aşağılanmış hissetti.
Size yaşımı açıklamayacağım
Söylemeyeceğine söz verdin.
O, ona yaşını söyledi.
Bir başka deyişle, o bize ihanet etti.
Bana Tom'un ne yaptığını söyleyebilir misin?
Sırrını açığa çıkarmak istemiyordu.
Onlar sana ihanet ettiler.
Senin için sonunu berbat etmek istemiyorum.
Ne olduğunu bana söyler misin?
Onun sırrını arkadaşlarına söyledi.
Oh hayır, bizim sırrımızı açığa vurdun!
Tom bana sırrını söylemedi.
Tom bana onun adını söylemedi.
Sırrı açıklamamalıydın.
Tom'a gerçeği asla söylemeyeceğiz.
Sen hiç iyi bir arkadaş tarafından ihanete uğradın mı?
Tom'a seni tanıdığımı söylemedim.
O, sana ihanet etti.
Tom'un neden kızgın olduğunu bana söyler misin?
Ne olduğunu bana söyler misiniz, lütfen?
Kim olduğumuzu sana söyleyemem.
Onlar Tom'a ihanet etti.
Burada olacağımı sana kim söyledi?
Onun burada olacağını sana kim söyledi?
Bu sana söyleyemeyeceğim bir sır.
O, arkadaşlarına ihanet edecek son kişidir.
Sırrımı gizlemedin ve sözünü tutmadın.
Birçokları para için arkadaşlarına ihanet etti.
Neden uyumakta zorluk çektiğimi hiç kimseye söylemedim.
Senin gerçekte kim olduğunu asla kimseye söylemeyeceğim.
Bana bir sır anlatma sırası sende.
Bu bir sır. Sana söyleyemem.
Tom bunu neden yaptığını Mary'ye söylemedi.
Fazla kişisel olduğu için kimse bunu paylaşmaz dediler.
Hazineyi nerede sakladığımı kimseye söylemeyeceğim.
Bana neler olduğunu söyle.
Tom'a söylemedim.
Size ihanet etmediğimi bir gün anlayacaksın.
- Tom sırrı Mary'ye söyledi.
- Tom Mary'ye bir sır söyledi.
"Sırrımı Tom'a açıkladın mı?" "Tanrı aşkına, elbette hayır!"
O gece neler olduğunu bana hiç anlatmayacak mısın?
- Tom sırrını bana anlattı.
- Tom bana sırrını söyledi.
Yemek sırasında İsa onlara içlerinden bir tanesinin ihanet edeceğini söylüyor
O, bana sırrını söylemedi.
Bana neden burada olduğunu söyler misin?
Tom hayatın sırrını keşfetti ama bana anlatmayacak.
O bana ismini söylemedi.
Bunun ne olduğunu bana söyler misin?
Sen oraya seyahat etmedikçe başka bir ülkeye iltica edemezsin.
O ona nerede yaşadığını sordu fakat o söylemeyecek kadar çok akıllıydı.
Sadece benim tarafımdan bir tür kartala dönüştürülmüş bir kaz yavrusu olan Berthier tarafından ihanete uğradım."
Herkesin kendi düşüncesini söyleme hakkı vardır. Bununla birlikte, bazen o fikrin ne olduğunu kimseye söylememek daha iyidir.
Bize ihanet eden Tom değildi.
Seni sırlarımı açığa vurmaktan vazgeçiremem. Ancak, yapmaman için yalvarıyorum.
Tom'u nerede bulabileceğimi bana söyleyebilir misin?
Sırrımı bilmek ister misin? Çok basit...
- Tom beni yüzüstü bıraktı.
- Tom beni ispiyon etti.
Bunu daha önce kimseye söylememiştim.
Neler olduğunu bana anlatabilir misin?
Tom, nasıl sonlandığını söyleyerek, filmi Mary'ye berbat etti.
Bana kimi beklediğini söyler misin?
Senin geçmiş deneyimini bilmeyen biri senin bir yerli konuşmacı gibi konuştuğunu söylerse, bu senin bir yerli konuşmacı olmadığını onlara fark ettiren konuşman hakkında muhtemelen bir şey fark ettiği anlamına gelir.Yani, senin gerçekten yerli konuşmacı gibi konuşmadığını.